Biz diş hekimlerinin, biyofilm ve plak oluşumunu kontrol etmek için dişlerinizi fırçalamanız ve diş ipiyle temizlemeniz gerektiği konusunda durmadan uyarılarda bulunduğumuzu biliyorsunuz. Ancak diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, aslında denklemin yalnızca bir parçasıdır. Ağız sağlığınız konusunda belirleyici faktörlerden birisi de tercih ettiğiniz besinlerdir. Bu yazıda, size ağız sağlığı için hangi besinlerin tüketilmesi gerektiği konusunda bilgi vermek istiyorum.
Diş ve ağız sağlığınız için uzak durmanız gereken yiyecek ve içecekleri büyük ihtimalle biliyorsunuzdur. Asitli ve gazlı içecekler diş minesini yavaş yavaş yok etme potansiyeline sahiptir; tatlı yiyecekler diş çürümesine yol açabilir; yumuşak karbonhidratlar ve cipsler gibi nişastalı yiyeceklerse ağzınızda sizin istediğinizden daha uzun süre kalabilirler.
Peki ağız sağlığına katkısı olan yiyeceklerin bulunduğunu da biliyor muydunuz? Her ne kadar zaten dişlerinizi düzenli olarak fırçalıyor ve diş ipiyle temizliyor olsanız da, diyetinize doğru besinleri dahil etmek dişlerinizi güçlendirebilir ve yeni ortaya çıkan çürükleriniz kalsifiye olabilir.(İlerlemesi vücut tarafından durdurulabilir.)
İşte daha sağlıklı bir ağız için diyetinizden eksik etmemeniz gereken -tabii herhangi birine karşı alerjiniz yoksa- 5 besin:
Elma
Günde bir elma yemek, sizi sadece doktordan değil diş hekiminden de kurtarabilir. Elma, su yönünden zengin bir besin olduğu için, tükürük üretimini harekete geçirir ve bu da gereksiz yemek parçacıklarından ve onların sebep olduğu bakterilerden kurtulmanıza yardımcı olur.
Elmada bulunan lifler, dişlerinizi parlatırken diş etlerinizi de uyarır ve onlar için hafif bir kanama durdurucu işlevi görür. Elmayı mutlaka soymadan tüketin; çünkü ağız sağlığınız için en faydalı kısmı kabuğudur.
Süt Ürünleri
Kalsiyum sadece kemikleriniz için değil, dişleriniz için de çok iyidir. Bu mineral, diş yapınızın korunmasına yardımcı olduğu için, eksikliği diş çürümesine yol açabilir. Yeterli miktarda kalsiyum almak; hem dişleri güçlendirmesi, hem de dişlerdeki mineralleri yeniden yerine koyan remineralizasyon sürecine katkıda bulunması açısından önemlidir.
Süt ürünleri, ağız sağlığını destekleyen kalsiyum ve diğer minerallerle dopdoludur; fakat doğru süt ürünlerini tüketmek de önemlidir. Süt seçerken hormonlar, antibiyotikler ve diğer kimyasallarla dolu sıradan ürünleri tercih etmeyin. Ben, organik ya da mümkünse pastörize edilmemiş sütü tavsiye ediyorum. Pastörizasyonun yok ettiği vitamin, mineral ve diğer besin öğeleri, sütten alınan faydayı azaltır.
Yoğurt ve kefir de genel ağız sağlığına katkıda bulunabilen, kalsiyum zengini iki süt ürünüdür. Ayrıca bu iki süt ürününde bulunan probiyotikler, bağışıklığı destekleyen bir ikramiye olarak, tüm vücudunuzda iyi bakterilerin çoğalmasını sağlar ki bunların arasında, kötü ve çürüğe yol açan bakterilerle savaşanlar da vardır.
Hindistan Cevizi
Ayurveda tıbbında yüzlerce yıldır uygulanmakta olan Hindistan cevizi yağı çekme, ABD’de son birkaç yıldır ilgi görmekte olan harika bir ağız detoksu yöntemidir. Son derece kolay olan bu yöntem ile toksinler ağızdan uzaklaştırılır; basit çürükleri ve hastalıkları önlemek için gerekli olan temiz, antiseptik bir ağız ortamı yaratılır.
Sadece bir yemek kaşığı Hindistan cevizi yağını ağzınızda 15-20 dakika boyunca çalkalayın ve ardından çöpe tükürün.(Giderlerinizi tıkayabileceği için yağı lavaboya ya da küvete tükürmekten kaçınmalısınız; ayrıca kesinlikle bu yağı yutarak söz konusu toksinleri yeniden vücudunuza almak istemezsiniz.) Yağ çekmek için günün en iyi zamanı sabah saatleridir ve eğer bunu normal sabah rutininiz içerisinde yaparsanız(örneğin duş alırken ya da üstünüzü değiştirirken) işinizi vakit kaybetmeden bitirmiş olursunuz.
Doğal mantar önleyici ve virüs önleyici özelliklerinden ötürü Hindistan cevizi, diş çürümelerine çözüm getirme, ağız kokusuna son verme, dişleri beyazlaştırma ve kanayan diş etlerini iyileştirme konularında akıl almaz derecede etkilidir. Yağ çekmenin yanı sıra, Hindistan cevizini düzenli beslenmenize dahil etmek de ağız sağlığınız için faydalı olacaktır. Ürünü sade olarak tüketebilir; dilerseniz meyveli ve buzlu içeceklere de ilave edebilirsiniz.
Tabii ki burada unutulmaması gereken; bu tip destekleyici ya da detoks amaçlı ürünlerin hiçbirinin “mekanik” olarak yaptığımız diş fırçalamanın yerine geçmeyeceğidir.
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Yeşil yapraklı sebzelerin ne kadar sağlıklı besinler olduklarını biliyoruz. Kalorileri düşük olduğu halde, vitamin ve mineraller yönünden zengin oldukları için lahana, ıspanak, pazı, karalahana gibi yeşil yapraklı sebzeleri tüketmek, dişleri sağlıklı tutmak için hem etkili, hem de uygulaması son derece kolay bir yöntemdir.
Bu kuvvetli sebzeler, içerdikleri antioksidan ve vitaminler ile çürüklere karşı mücadele ettikleri gibi, gizli kalsiyum kaynakları olarak dişlerin güçlü kalmasına da yardımcı olurlar.
Sert Kabuklu Kuru Yemişler
Sağlıklı bir ağza sahip olmak istiyorsanız sert kabuklu kuru yemişlerden vazgeçmeyin. Badem, kaju, ceviz ve daha fazlası… Hangisini seçerseniz seçin ağız sağlığınız için çok iyi bir şey yapmış olacaksınız. Kuru yemişler, sadece dişlerinize faydalı vitamin ve mineral çeşitleriyle doludur. Ayrıca, bunların sindirim için parçalanmaları ve çiğnenmeleri de ağzınızı temiz ve sağlıklı tutacak olan tükürük üretimini arttırır.
Bu ürünlerde bulunan Omega-3 yağ asitleri dişleri güçlendirir ve sağlıklı bir diş eti dokusunu destekler. Kuru yemişler ayrıca protein açısından da zengindir ki bu da onları vejetaryenler ve veganlar için özellikle iyi bir seçenek haline getirir. Burada bir uyarıda bulunmakta da fayda var: Her ne kadar kuru yemişler genel anlamda sağlığınız için iyi olsalar da, yağ oranları göreli olarak yüksektir. Aşırı yemediğinizden emin olmak için yiyeceğiniz porsiyonu belirleyerek ayırmanız yararınıza olacaktır.
Önemli bir ayrıntı da kuru yemişlerin kabuklarını dişlerinizle kırmamanız gerektiğidir! Önemsiz bir ayrıntı gibi gözükse de biz diş hekimleri her yıl bu sebepten dolayı dişlerini kıran bir çok hastayı tedavi etmekteyiz.