“Düşünce için gıda” ifadesi, FDA rapor sonuçlarının, aldığımız gıdalara dikkat ederek, besinlerin ve hayvansal gıdaların ne şekilde işlem gördüklerini düşünmemiz gerektiğini göstermesine karşın gerçek anlamından ziyade,
mecazi anlamıyla kullanılmaktadır. Durumu daha gözle görülür hale getirmek için ABD’deki antibiyotik tüketiminin beşte dördünün bireylerin değil, hayvanların tüketimi olduğu gözden kaçmamalıdır. Bu ifadeyi değerlendirmek amaçlı 2011 yılında, yaklaşık 50 milyon dolar antibiyotik et ve kümes hayvanı üretimine harcanırken, insanlar tarafından tüketilen miktar yalnızca 12 milyon dolardır.
Hayvanlarda kullanılan antibiyotik oranları yeni bir mesele değildir. Aksine, gittikçe büyümekte olan bir sorun olmakla birlikte, bu durumdan kaynaklanan problemler yaklaşık 50 yıldan beri birikmektedir. Endişe verici bakterilerden biri olan MRSA (methisiline dirençli streptokok aureus), gıda endüstrisinde kullanılan antibiyotikler sonucu direnç kazanmış bir bakteri olup, insan sağlığı için tehdit teşkil etmektedir. Tahminler, MRSA’nın her yıl ortalama 20000 kişinin ölümüne, 370.000’in hastanede tedavi görmesine ve böylece milyarlarca doların ek sağlık hizmetlerine harcanmasına sebep olduğunu göstermektedir. Bu istatistiklerin amacı korku salmak değil, bunun yerine milyonlarca dolarlık antibiyotiğin her yıl yapay yollarla hızlandırılan hayvan gelişiminde kullanılması hakkında farkındalık yaratmaktır.
Önemli olan nokta ise, kullanılan antibiyotiklerin büyük çoğunluğunun enfeksiyonları ve hayvan sağlığını iyileştirmeyi hedef almamasıdır. İlaçlar, hayvan sürülerine içtikleri sular veya tükettikleri yemler vasıtasıyla, büyümelerini hızlandırmak, kilo artışı sağlamak ve bunların yanında hayvanların zor çiftlik koşullarına dayanmalarını sağlamak amacıyla uygulanmaktadır. Bu antibiyotik kullanımın bir nedeni; başka bir nedeni ise tedavi. Tedavi amacıyla antibiyotikler, çiftlik hayvanları ancak hastalandıklarında, tarım sektöründe felakete sebep olabilecek sağlık riskini engellemek amacıyla kullanılmaktadır.
Hayvanlarda antibiyotik kullanımı tamamen kötü bir şey olmamasına rağmen, dikkat
edilmediği takdirde zararlı hale gelebilecek bir uygulamadır. Endüstride antimikrobiyal ilaçların kullanımıyla ilgili FDA raporunda, “Bu önemli ilaç grubuna karşı gelişen direnç ve antimikrobiyal tedavilerdeki etkinliğinin giderek kaybolması, kamu sağlığı için ciddi bir tehdit ortaya çıkarmaktadır” şeklinde uyarı yer almaktadır. Bu makalede söylenmeye çalışılan şey, çiftlik hayvanı endüstrisinde antibiyotik kullanımının sıfırlanması gerektiği değil, fakat spesifik hastalıkları hedefleyerek sağduyulu bir şekilde kullanılması gerektiğidir. Bir başka önemli tartışma konusu da, çiftçilerin ve gıda şirketlerinin, insanlarda kullanılan ilaçlarla fonksiyonel benzerlik gösteren ilaçların kullanımından gönüllü olarak geri çekilmeleri gerektiğidir.
Böylece dirençli bakterilerin aldığımız gıdalar yoluyla insanlara geçmesi konusundaki endişe de azalacaktır. Çiftlik hayvanlarının büyümelerinin hızlandırılması amacıyla antibiyotik kullanımı birçok Avrupa ülkesi tarafından yasaklanmıştır. Sebebi ise, benzer yatırımların daha fazla gıda için yapılması, antibiyotiğe dirençli nesiller oluşturmadan, aynı büyüme miktarını sağladığına karar vermeleridir. Artık tükettiğimiz gıdaların ne şekilde üretildiklerinin garantisini almak olanaksız. Düşünce için gıda deyişi çok kullanılan bir metafor olmaktan çıkmış, bir gerçeğe dönüşmüştür.
Kendimiz için gerek olmadıkça ilaç kullanmamaya dikkat etsek bile yediğimiz gıdalardan dirençli bakterilerle karşı karşıya olma riskimiz var bir de bunun üstüne bilinçsiz ilaç özellikle antibiyotik tüketimi eklenince daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalmış oluyoruz.
Antibiyotik Diş Ağrısına İyi Gelir Mi?
Toplumsal olarak yanlış bilinen gerçeklerden bir tanesi de antibiyotiğin diş ağrısına iyi geldiğidir, aslında sanılanın aksine diş ağrısı olduğu durumlarda antibiyotik sınırlı kullanım alanı olan bir ilaçtır. Şiddetli diş ağrısı çoğunlukla pulpitis ismi verilen dişin sinirlerinin geri dönüşü olmayacak şekilde tahribata uğramasıdır ve bu durumun çözümü kanal tedavisi ya da dişin çekilmesidir ki bu durumda antibiyotik kullanmak hiç bir işe yaramaz, antibiyotik ancak kesin enfeksiyon riski görülen, nekroz (ölmüş) dişlere uygulanacak tedaviler ya da apse gibi durumlarda tercih edilmelidir. Bu noktada bizim tavsiyemiz diş ağrısı için bilinçsizce veya arkadaş tavsiyesiyle antibiyotik kullanımı yerine mutlaka doktor tavsiyesi almak olacaktır.