Bazı diş hekimleri, diş ipi kullanmamanıza rağmen dişlerinizin sağlıklı olduğunu söyleyebilir, diş ipi kullanmadığınızın farkına bile varmadan. Bazılarıysa diş ipi kullanmadığınızı hemen fark eder ve diş eti çekilmesi vb. hastalıkların oluştuğunu ya da oluşma riski taşıdığınızı söyler.
Diş İpi Kullanmamak ve Diş Fırçalamamak Yanınıza Kâr Kalabilir Mi?
Diş ipi kullanmadan diş hekiminizden nasıl yıldızlı pekiyi alabilirsiniz?
İnanın ya da inanmayın, diş ipini es geçebilir, hatta diş hekiminizi bu konuda kandırabilirsiniz. Fakat esas sorulması gereken soru şu; “Onu ne kadar kandırabilirsiniz ve bunu niye yapmak isteyesiniz?”
Kandırabilen kişiler belli ki dişlerini düzgün fırçaladığı için diş ipi kullanmamanın getirdiği zararları geciktiriyor. Bu zararların etkisi hemen görülemiyor ya da ölçülemiyor. Ancak unutmayın, bu, dişlerinize ve diş etlerinize zarar vermediğiniz anlamına gelmez!
Diş Hekimleri, Diş İpi Kullanmadığınızı Nasıl Anlıyor?
Eğer bir sporcu, mesela “Arda Turan”, egzersiz yapmayı, iyi beslenmeyi, iyi uykuyu ve vücuduna bakmayı bırakırsa kondisyonunu kaybettiğini anlamanız biraz zaman alır. Obezite, şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları ya da sağlıksız yaşam tarzıyla alakalı diğer durumları fark etmek daha da fazla zaman ister.
Aynı durum dişler için de geçerlidir. Bir günde diş eti hastalığına yakalanmazsınız. Diş doktorunuza görünmeden 1 hafta önce diş ipiyle dişlerinizi temizleyerek hekiminizi kandırabilirsiniz. Ne de olsa diş etlerinin temizlenirken kanamamasını sağlamak için 1 hafta diş ipi kullanmanız yeterli olacaktır.
Genç ve sağlıklı olmak ve iyi beslenmek, diş ipi kullanmamanın getirdiği etkilerin görünürlüğünü azaltabilir.
Satır aralarını okuyanların anladığı üzere iyi ve sağlıklı diş etleri, yalnızca diş fırçalamaya ve diş ipiyle temizlemeye değil, aynı zamanda ne yediğinize ne içtiğinize ve yaşam tarzınıza da bağlıdır.
Sağlıklı olmanın temelinde koruma ve korunma vardır. Bu, şu anlama geliyor; bir problemin problem olmasına izin vermeyin ki bununla hiç uğraşmayın! Rahatsızlığınız semptomları ile gözle görülür ve ölçülebilir olduğunda, tedavi etmesi daha zor olacak bir problemle karşı karşıya kalırsınız ve bu noktada da aslında sadece kendinizi kandırmış olursunuz!
Dişlerinizi Fırçalamadığınızda veya Diş İpiyle Temizlemediğinizde Ne Olur?
Diş ipi kullanmamanın en kötü tarafı, bakterileri ve o bakterilerin ağzınızda nasıl bir dünya yarattığını görememenizdir. Bağışıklık sisteminizin bu bakterilerle nasıl savaştığını göremezsiniz.
Dişlerinizi fırçalamadığınız ve diş ipiyle temizlemediğiniz zaman, zaten var olan “kötü” bakterilerin sayısı giderek artar ve bu bakteriler bir süre sonra ağzınızın içinde bir imparatorluk kurar. Bu imparatorluk da haliyle türlü hastalıklara sebebiyet verir.
Bu bakteri işgaline karşı bağışıklık sisteminiz devreye girer ve tüm gücüyle onlarla savaşmaya başlar. Bu tepki sizi sağlıklı kılmayı sağlar ve enfeksiyonlardan korur. Fakat bağışıklık sisteminin sürekli çalışıyor olması vücudu yorar. Enfeksiyon sürekli olduğu için bağışıklık sistemi de sürekli olarak çalışır. Bu da sizi hastalıklara karşı risk altında bırakır. Ağız sağlığı ile ilgili kitlesel olarak en çok atlanılan konu budur; diş çürükleri ve diş eti enfeksiyonları aslında sadece bulundukları bölgeyi etkisi altına almaz, bağışıklık sisteminizi yorar ve dolayısıyla tüm sağlığınızı olumsuz etkiler. Ayrıca ağız boşluğunda bulunan bu patojen (hastalık yapıcı) bakteriler başka organlara da transfer olarak onların da hastalanmalarına ya da yorulmalarına yol açabilir.
Dişleri Fırçalamamanın ve Diş İpi Kullanmamanın Getirdiği Riskler!
Bağışıklık sisteminizin sürekli olarak çalışması yalnızca ağız sağlığınızı değil tüm vücudunuzu etkiler. Bu durumun yaratacağı riskler şu ana hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
Alzheimer: Yapılan araştırmalar alzheimer ile beyindeki diş eti hastalığına sebep olan bakteriler arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Diş eti hastalığının iltihaplanmaya sebep olduğunu ve beyne zarar verdiğini dile getiren Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar, “Ağız sağlığı alışkanlıklarınız, beyin fonksiyonlarınızı etkileyebilir ve bunamaya sebep olabilir” diyerek tehlikenin boyutlarına dikkat çekiyor.
Artan C-Reaktif Protein: C-reaktif protein, kanınızda ölçülebilen bir proteindir. Vücudunuzun bir bölgesinde iltihaplanma meydana geldiğinde artış gösterir. Ameliyat sonrası ya da başka tedaviler sonrası doktorunuz c-reaktif protein seviyesini ölçebilir. Bu testler aynı zamanda kalp rahatsızlıkları ve koroner atardamar hastalıklarını ölçmede de de kullanılabilir.
Diş Eti Hastalıkları: Diş eti hastalıkları, ağzınızdaki bakterilerin çoğalmasıyla meydana gelir ve diş etlerinin kızarmasına, kanamasına sebep olur. Bu hastalığa tepki gösteren bağışıklık sisteminiz hastalığı yenmede başarılı olur. Fakat bu hastalık yayılmaya devam ederse, diş eti dokularınız ve kemikleriniz zarar görür.
Sertleşme Bozukluğu: Yapılan araştırmalara göre diş etleri ile ilintili hastalıklar ereksiyon sorunlarına neden olabilir.
Şeker Hastalığı: Ağzınızdaki bakterilerin yol açtığı iltihaplanma, insülin direncine zarar verir ve şeker hastalığına zemin hazırlayabilir.
Kalp Rahatsızlıkları: Yapılan çalışmalar, diş eti sağlığı ve kalp hastalıkları arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymaktadır.
Gebelik Komplikasyonları: Hamilelerde görülen ağız hastalıklarının bebeklerde de görülmesi kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca ağır diş eti enfeksiyonları ve hastalıkları gebelerde erken doğum riskini beraberinde getirir.
Diş doktorunuzu başarıyla kandırabilirsiniz. Peki, yukarıdaki hastalıklardan herhangi birinin sizde ortaya çıkmasını ister misiniz?
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir: