27 Mar 2015

Amalgam

Materyal: Gümüş, çinko, bakır ve civa karışımıdır. Karışımın yaklaşık %50’si civadır.
Kullanım: Arka dişlerdeki dolgular.
Dayanıklılık: En az beş yıl, genelde daha uzun.
Maliyet: Restorasyon maddelerinin en ucuzudur.

Avantajları

• Amalgam dolgular güçlüdür. Çiğneme kuvvetlerine dayanabilirler.
• Alternatiflerinden daha ucuzlardır.
• Amalgam dolgu tek seferde bitirilebilir.

Dezavantajları

• Amalgam dişin rengine uymaz.
• Amalgam dolgunun yerleştirilebilmesi için dişin sağlıklı bölümleri de alınır.
• Amalgam dolgular zamanla aşınırlar. Bu da diş ve dolgunun birleştiği yerde renk değişikliklerine neden olur.
• Amalgam dolgu genelde, diş ile bütünleşmez.
• Bazı insanların civaya alerjisi olabilir. Dolgularda alınan civanın etkilerinin dış ortamdakilerle aynıdır. Ayrıca artık güncel bilgilerimiz dolgunun içeriğindeki civa için alerjiniz olmasa da sürekli olarak solunması toksiktir ve sağlığımız için iyi değildir. Günümüzde modern diş hekimliğinde çok iyi alternatif restoratif yöntemler mevcuttur.

Kompozit Dolgu

Materyal: Plastik ve ince cam partikülleri karışımıdır.

Türleri: Direkt ve endirekt. Direkt dolgular yumuşak materyali sertleştiren mavi (halojen ya da led) ışık kullanılarak sertleştirilir. Endirekt dolgularda diş hekimi dişi hazırlayarak ölçüsünü alır. Bu teknikle yapılan restorasyonlara inley veya onley dolgular denilir, porselen veya kompozitten yapılabilirler. Günümüzde optik bir kamera aracılığıyla veya geleneksel yöntemle ölçü alınıp dışarıda hazırlanan dolgu diş kavitesine yerleştirilir.

Kullanım: Özellikle ön dişlerde ve dişlerin görünen taraflarında küçük ve büyük dolgularda.
Dayanıklılık: En az beş yıl
Maliyet: Amalgamdan daha fazla, altından daha az

Avantajları

• Dolguların rengi dişe uyar.
• Dolgu tek seferde tamamlanır. İnley (onleyler) için iki ziyaret gerekir (Cad/Cam yöntemiyle bir seferde tamamlanabilir)
• Kompozit dolgular direkt olarak dişle bütünleşir. Bu da dişi amalgam dolguyla olacağından daha sağlam yapar.
• Amalgam dolgudan daha az diş dokusunu kaldırmak gerekir. Bunun sebebi diş hekiminin dolguyu oturtmak için daha az yere ihtiyacı olmasındandır. Birleşme işlemi kompozit dolguyu yerinde tutar.
• Endirekt dolgular dışarıda sertleştirildiği ya da seramik gibi bir malzeme kullanıldığı için daha sağlamlardır.

Dezavantajları

• Kompozit dolgular amalgamdan daha pahalıdır.
• Kompozit dolguların daha da güçlenmelerine rağmen çok büyük kavitelerde çiğneme kuvveti altında ne kadar dayanıklı oldukları tam bilinmemektedir.
• Kompozit yerleştiği yerde polimerizasyon büzülmesi olarak adlandırılan bir büzülme (çekme) oranına sahiptir. Bu da ileride, dişin dolguyla tam temas etmediği yerlerde sızıntıya bu da çürüğe neden olabilir. Diş hekimi bu tip dolguyu ince tabakalar halinde yerleştiğinde büzülme azalır.
• Bu dolguları yerleştirmek daha çok zaman alır. Bunun sebebi dolgunun tabakalar halinde yerleşmesidir. Artan süre ve emek, tedavinin daha pahalı olmasını sağlar.
• Endirekt dolgular Cad/Cam ve bilgisayar aracılığıyla değil de geleneksel ölçüyle yapılıyorsa en az iki seferde tamamlanır. Diş hekimi birinci ziyarette dişin kalıbını alır ve ikinci ziyarette dolguyu yerleştirir.

Altın Dolgu

Materyal: Altın karışımı (Diğer metallerle karışmış altın)
Türleri: İnley, onley ve kuronlar
Dayanıklılık: En az yedi yıl, genelde daha uzun
Maliyet: Diğer çoğu maddeden daha pahalı, amalgam dolgunun 6 ile 10 katı

Avantajları

• Altın paslanmaz.
• Bazı insanlar altın rengini amalgamın gümüş rengine tercih ederler.
• Altın dolgular çiğneme kuvvetine dayanacak kadar dayanıklılardır.

Dezavantajları

• Altın dolgu için en az iki ziyaret gerekir. İlk ziyarette dişin kalıbı çıkarılarak geçici dolgu yapılır. İkinci ziyarette ise yerleştirilir.
• İşçilik ve altının yüksek fiyatları dolayısıyla yüksek maliyetlidir.
• Eğer yan yana altın ve amalgam dolgu varsa metaller ve tükürük arasında elektrik akımı oluşur. Bu da galvanik şok denilen rahatsızlığa yol açar.
• Altın günümüzde bir çok açıdan daha ideal alternatifleri olduğu için çok fazla tercih edilmezler.

Cam İyonomer

Materyal: Akrilik ve fluoroaluminosilicate diye adlandırılan bir cam bileşeni
Türleri: Geleneksel dolguda materyal parlak ışık kullanılmadan sertleşir. Modifiye kompozit veya karma kompozit cam iyonomer dolgular geleneksel dolgulardan daha sağlamdır. Materyali sertleştirmek için halojen veya led mavi bir ışık kullanılabilir.
Kullanım Amacı: Genelde ön dişlerdeki dolgularda veya köklerde kullanılır. Dolgu malzemesi olarak cam iyonomer diş eti altına inen çürük dişlerde kullanılır. Süt dişlerinde ve diğer dolgularda alt yapı malzemesi olarak da kullanılır.
Dayanıklılık: 5 yıl veya daha fazla.
Maliyet: Kompozit dolguya yakın

Avantajları

• Cam iyonomer diş rengine uymasına rağmen, kompozit dolgular kadar başarılı değildir. Modifiye reçine cam iyonomer, geleneksel cam iyonomerden daha iyi bir renge sahiptir.
• Bazı durumlarda çürüğün tamamının temizlenmesi gerekmez. Bu sebeple dolgunun çocuklarda kullanımı daha rahattır.
• Cam iyonomerler florid salgılayarak dişi çürümeden korurlar.
• Cam iyonomer dişe kenetlenir. Bu da sızıntıyı engelleyerek çürük ihtimalini azaltır.

Dezavantajları

• Geleneksel cam iyonomer kompozit dolguya göre çok zayıftır. Yıpranma veya çatlama riski çok daha yüksektir.
• Geleneksel cam iyonomer kompozit dolguya gibi diş rengine uyum sağlayamaz.
Modifiye reçine cam iyonomer dolgunun ince tabakalar halinde uygulanması gerekir. Her tabaka özel bir mavi ışık yardımıyla sertleştirilir. Daha sonra bir sonraki katman yerleştirilir. Bu uygulama dişi güçlendirir fakat tedavi süresini uzatır.

Cam Karbomerler

Nano partiküller içeren cam iyonomer türü bir dolgu malzemesi olmasına rağmen içerğindeki florapatit ve hidroksiapatit kristalleri bu dolgu malzemesini diğerlerinden farklı bir sınıfa koymaktadır.

Özellikle doğada köpek balığı dişlerinde bildiğimiz “zarar görmeme” ve kendini tamir etme mekanizmasından yola çıkılarak diş dokusunun kendisini tekrar tamir edip oluşturması için gerekli içeriğe sahip bir materyaldir. İçeriğinde hiç bir metal ve başka bir toksik monomer bulundurmaması ile biyolojik uyumu çok yüksektir.

Genelde çok büyük olmayan dolgularda veya kök yüzeylerinde kullanılır. Süt dişlerinde dolgu ve fissür örtücü olarak, ayrıca diğer dolgularda alt yapı malzemesi olarak da kullanılır.

Renk açısından kompozitler kadar avantajlı değildir ve çiğneme kuvvetlerine dayanıklılığı sınırlıdır bu sebeplerden dolayı kullanımında kısıtlamalar mevcuttur, teknolojik ilerlemelerle beraber bu engeller aşıldığında geleceğin restoratif materyali olacağını öngörmek doğru olacaktır.

İnley ve Onleyler (Porselen Dolgu)

Nedir?

İnley veya onleyleri dolgu ve kuron (kaplama) arası bir tedavi gibi düşünebilirsiniz. İnley ve onleyler dolgu yapılacak kadar dolgu yoksa ve diş kuron gerektirecek kadar çok hasarlı değilse kullanılır.
İnley dolguya benzerler fakat dişin çiğneme yüzeyindeki uçlarda yer alırlar. Onley, inleyden daha yoğundur ve birden fazla çiğneyici yüzeyi kaplar.

İnley veya onleyler altın, kompozit veya seramikten yapılabilir ve dayanıklıdırlar. Fakat dayanma süresi, kullanılan materyale, dişe, çiğneme kuvvetlerine ve hastanın ağız ve diş sağlığına ne kadar özen gösterdiğine bağlıdır.

Ne İçin Kullanılır?

İnley veya onley hasarlı veya çürük bir dişi onarma yollarından biridir. Eğer bir azı dişinin ısırma yüzeyinin yarısından fazlası çürümüşse diş hekimi inley yerine onley kullanabilir. İnley ve onleyler tek seferde veya laboratuvarda yapılabilirler.

Yapılışı

Günümüzde bilgisayar teknolojisinin de gelişmesiyle artık ölçü maddesi kullanmadan ve seans kaybetmeden diş hekimleri hasarlı dişin görüntüsünü bir kamera vasıtasıyla alıp sonra 3 boyutlu bio – jenerik kopyalama yapan bir yazılımla dişin eksik kısımlarını olması gerektiği gibi tasarlayıp daha önceden hazırlanmış porselen veya kompozit bloklardan bu dişin şeklinici cnc cihazları gibi kazıma yapabilen CAD/CAM özellikli bir sistemle kazıyarak aynı seansta hazır hale getirir ve uyumlandırmasını yaptıktan sonra yapıştırır.

1980’li yılların sonunda İsviçreli bilim adamları özellikle bu tip inley ve onley restorasyonlarında kullanılmak üzere CEREC ismi verilen bu CAD/CAM cihazını üretmişlerdir, günümüze kadar bir çok gelişmeyle gelen bu sistem artık ağzınızdaki mevcut dişlerin görüntüsünü bir diş kütüphanesi ile birleştirip eksik olan diş dokularının bilgisayar yardımıyla aynı detaylara sahip olacak şekilde üretilmesini sağlamaktadır. Cerec dışında da bu konuda çalışan başka sistemler mevcuttur ama CAD/CAM sistemlerinin genel avantajının zaman kazanmak ve laboratuar hatalarını elimine etmek olduğunun unutulmaması gerekir.

Aynı işlem geleneksel yöntemlerle de şu şekilde yapılır: Diş hekimi çürüğü temizleyerek dişin ve komşu dişin kalıbını alır ve geçici dolgu kullanır. Alınan kalıp inley veya onleyi yapacak laboratuvara yollanır.
İkinci ziyaretinizde, diş hekimi geçici dolguyu ve dişi temizler ve yapıştırıcıyla inley veya onleyi yapıştırır. İnley veya onley yapıştırıldıktan sonra cilalanır. Diş hekimi ısırışınızı ayarlamak için şekliyle biraz oynamak zorunda kalabilir.

Tedavi Sonrası

İnley ve onleylerin bakımı diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli diş hekimi ziyaretleri gibi normal bakımları içermektedir.

Riskleri

Yapıştırılan inley veya onleyler yapıştırıcı etkisini kaybederse yerinden gevşeyebilirler. Kompozit veya porselen inley ve onleyler de çatlama riski vardır.

Ne Zaman Bir Profesyonele Başvurmalı?

Onley ve inley sonrası hassasiyet birkaç günden fazla devam eder ise veya yerlerinden gevşerler ise diş hekiminizle irtibata geçin.

Porselen Kuronlar

Porselen Kuron (Kaplama) çürümüş veya hasar almış dişin üstüne yerleştirilen diş porselen şeklinde üretilen yeni bir restorasyondır.

Kuron belli sebeplerle kullanılır, Fakat genelde diş kırılması veya çürümesi yüzünden büyük hasar almıştır ve dolgu malzemesi kayıp diş yapısını koruyarak dişi güçlendiremez. Kuron çatlamış bir dişi veya köprüyü yerinde tutabilir. Aynı zamanda kötü şekilli veya rengi atmış dişleri düzeltmek için de kullanılır.

Kuronlar tamamen metalden, metale kaynamış porselenden (PFM) veya tamamen seramikten yapılırlar. Metaller altın, palladyum veya nikel-krom karışımı olabilirler. Alt yapısı metal olan kuronlar (üst kısımları porselen olduğu için) ve tam seramik kuronlar tamamen normal dişe benzerler.

Kuronların ömrü genelde en az sekiz, on yıldır fakat çoğu durumda 15 yıla kadar dayanırlar.

Materyal Seçimi

Kullanılacak materyal seçimi konusunda kararı diş hekiminize bırakmak en doğru seçim olacaktır fakat bazı durumlarda birlikte karar vermek ya da tam tersi zorlayarak tercih etmemesi gereken bir malzeme konusunda zorda bırakmamak gerekir.

Klasik olarak hazırlanan porselen kuronlarda metal bir alt yapı bulunur. Günümüzde teknolojik gelişmelerle de ayrıca metallerin yarattığı bazı toksik birikimlerin de endişesiyle ve estetik beklentilerin yükselmesiyle de tam seramik kuronlar daha fazla kullanım alanı bulmuştur.

Halk arasında en yaygın kullanımıyla “zirkonyum en iyisiymiş” biz diş hekimlerinin en sık duyduğumuz cümlelerin başında gelmektedir ama bu şehir efsanesinden başka bir şey değildir. Zirkonyum değil de kullanılan materyalin tanımı “Zirkonya” alt yapılı protezlerdir ya da zirkonyum dioksittir. Zirkonya materyal olarak çok opak bir yapıya sahip olduğundan dolayı daha doygun ve mat bir görüntü verir. özellikle ön dişlerde estetik amaçlı kullanılacak porselenlerde özel bir durum yoksa ilk tercih olmamalıdır. Bu açıdan ışık geçirgenliği daha yüksek olan, piyasa ismiyle de emax ( e.max) , empress, vita porselenleri çok daha avantajlıdır. Zirkon alt yapılar nerdeyse bir metal kadar sağlam ve serttir bundan dolayı metal alt yapıya alternatif olması beklenen bölgelerde ilk tercih olabilir ayrıca kanal tedavisi vs. görmüş çok aşırı renkleşmiş dişlerde de zirkonya kullanılabilir.

Estetik beklenti çok yüksek ve dişe uygulanması düşünülen aşındırma miktarı çok az ise bu durumda günümüzde en popüler malzemelerden birisi olan emax (e.max) yani lithium disilikat alt yapılı porselen malzemeleri çok daha avantajlıdır.

En önemli kısım ise materyal konusunda kararı bu konuya hakim olan diş hekiminize bırakmaktır. Bazı malzemeler belli vakalarda çok iyi sonuç verirken bir başkasında aynı iyi sonucu vermeyebilir yani tanıdığınız insanların aldığı sonuçları referans almaktan çok diş hekiminizin kararını ön plana almanız daha doğru olacaktır.

Dişin Hazırlanması

Eğer porselen kurona ihtiyacınız varsa, tahminen dişteki çürük veya enfeksiyon riski dolayısıyla endodontik veya kanal tedavisine de ihtiyacınız olacaktır. Porselen kuron yaptıracak her insanın kanal tedavisine ihtiyacı yoktur, bu da yanlış bilinen şehir efsanelerinden birisidir, gerektiğinde yapılması en doğrusudur. Hatta günümüzde diş dokusuna minimum dokunarak yapılan diş tedavileri daha makbuldur, bunun için çok ince işlenebilen emax (e.max) porselenleri ya da translusent zirkon malzemeleri ile çok çok ince ve sağlam porselen kuronlar elde etmek mümkünken kanal tedavisi özel durumlarda gerekmelidir.

Porselen kuron haricinde diş hekiminin kuronu destekleyecek bir temel yapması da gerekebilir. Dişin büyük bir alanı çürümüş veya hasar almışsa temel yapmak gerekebilir. Kanal tedavisinden sonra porelen kuron yapılacaksa diş hekiminin post ve kor temel koyması gerekebilir.

Kuronu yerleştirmek için diş hekimi dişi aşındırarak kurona yer hazırlar. Eğer tamamen anatomik e.max veya translusent zirkondan kuron yapılacaksa diş daha az aiındırılır çünkü bu kuronlar metal alt yapılı porselenden ve klasik zirkonya (zirkonyum di oksit) alt yapılı kuronlardan daha az yer kaplar.

Dişin aşındırılmasından sonra, diş hekimi dişin ölçüsünü alır. Daha sonra kuron yapılacak dişin alt ve üst komşularının da kalıbını alarak ısırışın etkilenmediğinden emin olur. Bugün için eğer hazırlık yapılan dişin özel bir durumu yoksa yine inley ve onleylerde olduğu gibi CAD/CAM sistemleriyle özellikle bu konuda en popüler ve yaygın sistem olan CEREC ile aynı gün içinde dişlerin ölçüleri silikon vb ölçü malzemeleri kullanılmadan kamera yardımıyla alınabilir ve duruma göre aynı gün içinde üretilip dişe yapıştırılabilir.

Klasik yöntemde ise ölçüler kuronun yapılacağı laboratuvara gönderilir. Bu süre zarfında geçici kuron yapılır. Bu kuronlar genelde plastikten olup ziyaret günü klinikte yapılır ve uzun süre dayanmaları beklenmez. Geçici kuron ağızda bırakılırsa yapıştırıcı zamanla erir ve diş çürüyebilir.

İkinci ziyarette diş hekimi geçici plastik kuronu çıkararak kalıcıyı test eder. Porselen Kuron hazır olduğunda dişe yapıştırılır.

Porselen Kuron Sonrası

Kuron yerleştirildikten sonra herhangi bir rahatsızlık veya hassasiyet hissetmemek gerekir ama eğer dişinizde hala sinirler varsa sıcak/ soğuk hassasiyeti oluşabilir. Isırdığınızda herhangi bir ağrı veya hassasiyet hissediyorsanız, diş hekiminize başvurun. Bunun sebebi kuronun dişte çok yukarıda duruyor olmasıdır ve kolayca düzeltilebilir.

Eğer metal alt yapılı bir porselen kuron yaptırdıysanız, diş eti çizgisinin yanında koyu bir çizgi fark edebilirsiniz. Bu koyu çizgi kuronun metalidir ve gözükmesi normaldir. Kuronlanan diş çürüğe ve diş eti hastalığına karşı korunmalı değildir bu yüzden iyi ağız hijyeni çok önemlidir.

Özellikle porselen kuronlar kırılabilir. Bu bazen ağzınızın içinde tamir edilebilir. Diş hekimi porselene asit sürerek kırığı kompozitle yapıştırarak tamir edebilir ama bu her zaman mümkün değildir.

Kuronun altındaki yapıştırıcının da erime ihtimali vardır fakat bu olsa bile kuron düşmeyebilir. Bu durumlar altında, bakteriler sızıp çürüğe yol açabilir. Eğer kuron gevşek duruyorsa diş hekiminize başvurun.

Porselen kuronunuz yanlış yerleştirmeden, destek dişin çok küçük olmasından veya yapıştırıcı eksikliğinden düşebilir. Eğer bu olursa, kuronu ve dişi temizleyin. Kuronu geçici olarak eczanelerde satılan protez yapıştırıcılarıyla yapıştırabilirsiniz. Diş hekiminizle bağlantıya geçip bir sonraki güne randevu almaya çalışın. Eğer evden uzaksanız sorunu çözebilecek bir diş hekimini arayın. Kuronu yerine geri yapıştırabilir veya yeni bir kuron taktırabilirsiniz.

Porselen Köprüler

Köprü, kayıp bir veya bir kaç dişin yerine yapılır. Köprüler üç şekilde desteklenebilir;
• Doğal dişlerle
İmplantlarla
• Diş ve implant kombinasyonuyla
Geleneksel bir köprü boşluğun iki tarafındaki boşluktaki dişlere porselen kuron yapılması ve bu kuronların arasına doğal veya yapay diş yerleştirilmesiyle oluşur. Kuronlar doğal dişler veya implantlarla desteklenir. Yapay dişler kuronlara bağlanarak boşluk doldurulur.

Eğer kuron yapılacak dişler sağlıklıysa kanal tedavisine gerek yoktur. Fakat kuronun yerine oturması için dişin bazı bölümlerinin aşındırılması gerekir. Köprüler metal alt yapılı porselenden veya tam seramikten (emax veya zirkonya alt yapıları ile) yapılır.

Başka tür köprüler de bulunur. Kanatlı köprü dişin olmadığı boşlukta tek tarafta bir veya birkaç kuronla yerinde tutulur. Maryland köprüsü ise iki tarafta kanatları olan bir çerçeveden oluşur. Kanatlar var olan dişlerin arkasına bağlanır. Yapay dişler de bu çerçeveye bağlanır fakat bunların kullanım alanları kısıtlıdır.
Köprü yaptırmak en az iki – üç seansta gerçekleşir. İlk seferde, diş hekimi dişi kuron için hazırlar ve dişin ölçüsünü alır. Köprü sonraki ziyarette takılır. Köprüler ortalama beş ile on yıl arası dayanırlar.

Diş Hekimliğinde Amalgam: Sağlıklı mı Riskli mi?

Amalgam dolgularda kullanılan genel bir malzemedir. Amalgamla yapılan dolgular gümüş dolgu olarak da bilinir. Geçtiğimiz yıllarda amalgam dolgu içerdiği civa nedeniyle endişe uyandırmıştır. Aşağıda amalgam hakkındaki bazı genel soruların cevaplarını bulabilirsiniz.

Amalgam Nedir?

Amalgam yaklaşık 100 yıldır diş hekimliğinde kullanılan metallerin bir karışımıdır. Günümüzde de yaygınca kullanılmaktadır. Bazen gümüş amalgam da dense, bazı metallerin kombinasyonundan oluşur. Bu metaller gümüş, civa, bakır ve az miktarda çinko, indium ve palladiumdur.

Diş rengindeki materyallerin gelişmesiyle amalgam kullanımı azalmıştır. Amalgam diğer materyallerden daha ucuzdur. Özellikle çiğneme yüzünden yıpranan ve basınç altında kalan dişlerde daha uzun süre dayanır.

Amalgam Ne Kadar Güvenlidir?

Milyonlarca insanda amalgam dolgu vardır. Amalgamda civa kullanımı ile ilgili endişe artmış ve bu konuda çok detaylı çalışmalar yapılmıştır. Fakat amalgamdaki civa kullanımı nedeniyle ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarına rastlanmamıştır. Bir yandan başka çalışmalarda farklı sıkıntıları ortaya çıkartmıştır bundan dolayı tartışmalı bir materyaldir. Dünyanın gelişmiş bazı ülkelerinde kullanımı yasaktır ya da diş hekimlerinin hastayı toksik bir malzeme kullandığına dair bilgilendirmesi gerekir.

Amalgamda Niye Civa Kullanılır?

Amalgamda civa kullanılır çünkü civa dolgunun esnek olmasını sağlar. Herhangi bir karışıma eklendiğinde dolgu materyalinin kolayca karıştırılabilmesini ve diş içine yerleştirilebilmesini sağlar. Aynı zamanda kolayca sertleşir ve çiğneme kuvvetlerine dayanabilir.

Amalgamdaki Civa Niye Endişe Uyandırır?

Civa doğada doğal olarak varolan bir metaldir. Civa termometrelerdeki gibi sıvı halde bulunabilir. Isındığında gaz olur. Ayrıca diğer materyallerle birleştirilebilir.

Herkes yediği yiyeceklerden, havadan topraktan ve içtiği sulardan dolayı civaya maruz kalır. Kirlenme sonucu balıklarda biriken civa miktarı insanlarda endişe oluşturmuştur. Civa havaya, civa içeren yakıtlar dolayısıyla karışır. Her türlü kaynaktan gelen civa vücutta birikebilir.

Her maddede olduğu gibi, vücuttaki hasar alınan miktara bağlıdır. Çok küçük dozajların herhangi bir yan etkisi yoktur. Yüksek seviyelerde, civanın bazı belirtileri vardır. Bunlara anksiyete, hafıza kaybı, baş ağrısı, yorgunluk dahildir.

Amalgamdaki çelişki dolgulardan ne kadar civa salgılandığı ve bunun ne kadarının vücuda yayıldığıdır. Geçmişte amalgam dolguların atıl olduğu düşünülüyordu. Bu da dolgu tamamlandığında civa salgılanmadığıydı. Geçmiş yıllarda yapılan gelişmiş testlerle bu görüş değişti. Amalgam eskidikçe çok minik miktarlarda civa buhar olarak salgılanabilir.

Bu konudaki araştırmalar çok çeşitlidir ve salgılanan civa miktarı için değişik tahminlerde bulunulmuştur. Fakat birçok araştırma amalgamdan ağıza salgılanan civa miktarının çok düşük olduğunu bulmuştur.

Araştırmalar, dolgulardan yayılan civanın yiyecek ve çevreden gelen miktardan çok daha az olduğunu ortaya koymuştur ama aynı zamanda her gün ağzımızda bulunan ve sürekli olarak soluduğumuz bu materyal dış kaynaklardan alınanlara göre daha düzenli bir doz ile bu toksisiteye maruz kalmamıza yol açar bu da önemli bir detaydır.

Niye Bazı İnsanlarda Amalgama Reaksiyon Olur?

Nadiren de olsa insanların amalgamdaki civaya alerjisi olabilir. Amalgama alerjisi olan insanlarda farklı tür dolgu kullanılabilir.

Hamile Kadınlar Amalgam Konusunda Endişe Duymalı Mıdır?

Araştırmalar, hamile kadınlarda amalgamdan kaynaklanan bir etkiye rastlamamışlardır. Fakat civa plansentadan geçebilir. Genelde, diş hekimleri hamile kadınlara gereksiz diş tedavilerinden kaçınmalarını tavsiye ederler. Kadınlar hamilelik döneminde amalgam dolgu yaptırmamalıdırlar. Diş hekimleri hamile bayanlar için farklı materyaller önerebilirler.

Amalgam Dolgunun Alternatifleri Düşünülmeli Midir?

Civa konusundaki endişeler bütün kaynaklardan alınan civa miktarına bağlıdır. Bu yüzden yüksek oranda civaya maruz kalan insanların amalgam dolgu yaptırmamaları tavsiye edilir. Örnek olarak işleri nedeniyle civaya maruz kalan veya bol deniz ürünü tüketenler verilebilir.

Eğer Amalgam Güvenli ise, Diş Hekimim Niye Amalgam Sırasında Önlem Alıyor?

Diş hekimleri her gün civa ile çalıştıklarından, önlem almaları gerekir. Koruma olmadan civa buharını içlerine çekebilirler. Zamanla civa zehirlenmesi belirtileri gözlenebilir.

Amalgam dolgu yapmak için, diş hekimleri sıvı civayı gümüş ve diğer metalleri içeren bir tozla karıştırırlar. Diş hekimleri toz ve civayı ayrı ayrı barındıran kapsüller alırlar. Kapsüldeki zarı delmek için özel bir alet kullanırlar ve amalgamı kapsül içinde karıştırırlar. Karışım tamamlanınca kapsül açılır. Amalgam ağzınıza yerleştirildiğinde civa diğer metallerle bir bileşim oluşturmuştur ve artık zehirli değildir.

Eğer amalgam dolgu yaptırıyorsanız, diş hekimi yüksek güçlü bir vakum kullanarak fazla kaçan amalgamı ağızdan çıkarır. Kliniklerde fazla amalgamın zararsızca atılmasını sağlayan sistemler vardır. Lavabolardaki özel tuzaklarla civanın geri gelmesi engellenir.

Amalgam Dolgunun Alternatifleri Düşünülmeli Midir?

Diş hekimleri dişleri restore etmek için farklı materyaller de kullanırlar. Bu materyallere kompozit dolgu ve porselenler örnek verilebilir. Eskiden amalgam, kompozitten daha sağlam, daha uzun ömürlü olduğu ve daha az sürede tamamlandığı için aka dişlerde bir çok diş hekimi için alternatifsizdi ama günümüzde kompozit dolgu malzemeleri ve uygulama teknikleri çok geliştirildi bunlar da aradak farkı ciddi anlamda kapattılar ama bunun dışında maliyet faktöründen bağımsız olarak indirekt uygulanabilen inley, onley (porselen dolgular) amalgamın tüm dayanıklılık savına alternatif olabilmektedirler. Bu noktada amalgamı hala alternatifsiz kılan çok özel durumlar vardır bunların başında çalışma zorluğu olan ve hijyen eksikliği, koperasyon sorunu olan hastalar sayılabilir bu da kısıtlı bir alandır.

Amalgamsız Bir Çözüm Aramalı Mıyım?

Eğer amalgam dolgu hakkında endişeleriniz varsa konuyu diş hekiminizle paylaşın ve amalgamın alternatiflerini sorun. Amalgam yerine kullanılacak alternatiflerin özellikle indirekt restorasyonlara kayması ile maliyetlerinin ciddi bir oranda artacağını ya da sigorta kapsamından çıkabileceğini göz önünde bulundurun.

Amalgam Dolgularımı Çıkarttırmalı Mıyım?

Amalgam dolgularınızı sadece kırıldıkları veya eskidikleri zaman dışında da değiştirmeniz gerekir. Bunların başında mevcut diş dokunuzu yıpratıyor ve kırılmasını kolaylaştırıyorsa sorunla karşılaşmadan dolgunuzu yeniletmeniz gerekir. Dolguların uzaklaştırılması daha fazla civa salgılanmasına yol açabilir. Bunun için yüksek güçlü bir aspiratör ile çalışmak ve aspire edilmesini engellemek gerekir.

Diş Çürüklerinin Erken TEŞHİSİNDE Yeni Teknolojiler

Bazen çürüğünüzün olduğu çok bellidir. Ağrınız vardır veya dişinizde koyu bir nokta bulunur. Diğer durumlarda ise diş hekimine gidene kadar çürüğünüz olduğunu anlamazsınız.

Bunun sebebi diş hekiminin çürük oluşmadan önceki değişiklikleri görebilmesidir. İlk başta diş yapısı yumuşar. Bazen de beyaz bir nokta oluşur.

Diş hekimi dişinizde oluşan değişiklikleri nasıl önceden fark eder? Geleneksel yöntemler röntgen çekmek ve ucu sivri bir metal alet olan explorerı kullanmaktır. Eğer alet dişe giriyorsa diş yapısında hasar olabilir.
Artık piyasada yeni teknolojiler var ve bazı diş hekimleri tarafından kullanılmaktalar. Bu aletler gerçekten de deneyimli bir göz, röntgen veya explorerdan daha iyi bir iş çıkarabilir mi? Ve eğer diş hekimi erken çürük belirtisi bulursa, bunun hemen tedavi edilmesi gerekir mi?

Dijital Görüntüleme Fiber Optik Trans-Aydınlatma (DIFOTI)®

DIFOTI teknolojisi, arkasına ışık tutulan dişlerinizin bilgisayarla resminin alınmasıdır. Yumuşamış alanlar (demineralize), sağlıklı alanlardan daha koyu görünürler. Diş hekimleri de bu resimleri kullanarak sorunları daha erken görürler. Teknik röntgene benzemekle birlikte radyasyon kullanmaz.

DIFOTI ile resimleri toplamak röntgenden daha fazla vakit alır çünkü kamerayı her dişin arkasına yerleştirmek gerekir. Teknolojinin kullanımı kolaydır fakat yorumlamak için yine de diş hekimi gerekir, bu yüzden birbirinden farklı yorumlar olabilir.

Dijital Görüntüleme: DIAGNOdent®

DIAGNOdent bilgi toplamak için lazer kullanır. Elde tutulan lazer her dişin üstüne teker teker tutulur. Lazer demeti her diş tarafından emilir ve dişler floresan gibi parlar. Sağlam diş çok az ışık verir, fakat hasarlı kısımlar ve bakteriler daha fazla ışık yayarlar. Dişlerden toplanan bilgi dijital bir saate benzeyen kontrol ünitesine aktarılır.

Araştırmalar bu tekniğin dişin dış görünür yüzeyinde (mine tabakası) çürük oluşmadan, dentin tabakasındaki çürüğü belirleyebildiğini bulmuştur. DIAGNOdent aynı zamanda şüpheli bir dişin takip edilip oluşan değişikliklerin gözlenmesi içinde kullanılır. Üreticisi aletin %90 güvenilirlikte olduğunu iddia etmektedir.

Kantitatif Işık-Çekimli Floresan (QLF)™

Bu üç teknolojiden en yenisi QLF’tir. Teknoloji, ışık kaynağı, kamera, floresan boya, ve bilgisayar kullanır. Kamera her dişin resmini çeker ve yazılım da resimleri inceleyerek olası mineral kayıpları hakkında bilgi verir.
Teknoloji, süt ve kalıcı dişlerdeki, dolgu yakınındaki ve kurondaki çürükleri saptayabilir.

QLF çürük riski yüksek insanlardaki çürükleri bulma ve az risk olan insanların dişlerinin sağlıklı olduğunun kanıtlanmasında kullanışlıdır. Fakat yüksek riskli insanlardaki erken çürükleri bulma konusunda başarılı değildir ve çürük olmayan düşük riskli insanlarda çürük olduğunu gösterebilir.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

Dolgu Çeşitleri

Tedavilerimizden yararlanmak, detaylı bilgi almak ve Dr. Onur Öztürk ile iletişime geçmek için hemen randevunuzu alın!

Yazar

Diş hekimi Onur Öztürk

Diş Hekimi - Plusdent

Benzer yazılar

Yorum Yaz

Devamını oku:
Gülmenin Anlamı
Yüzle İlgili Farkındalık: Gülmenin Anlamı

Ağız ve Diş Sağlığı Sorunları

Kapat
Bu sitede verilen bilgiler tanısal,teşhis veya tıbbi öneri amaçlı olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır, sonuçları için hiç bir sorumluluk kabul edilemez. Tedavi edilmesi gereken bir hastalığınız var ise veya olduğunu düşünüyorsanız, konusunda uzman bir hekime başvurunuz. www.onurozturk.com 'da verilen bilgiler hekim muayenesi yerine geçmez. Diş hekimi Onur Öztürk’ e ait olan www.onurozturk.com internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Sahibinin izni olmadan siteden hiçbir kopya yapılamaz. Kopyaların kullanımından dolayı sorumlu tutulamaz.