Gülümseme vücudumuzun en doğal hareketlerinden biridir. Yeni doğmuş bebekler bir iki hafta içerisinde kendiliğinden gülümsemeye başlarlar. 2 ay içerisindeyse, başkalarının onlara gülümsediğini fark eder ve onlara karşılık verirler. Bazı kaynaklara göre günde 200 kez gülümsemek gerekmektedir. Bir kadın ortalama 62 kez, erkek ise sadece 8 kez gülümsemektedir. Güzel bir gülüş birine verebileceğiniz en güzel hediyedir. Aynı şekilde, alabileceğiniz en güzel hediyedir de. Hepimiz daha fazla gülümsesek hayat çok daha güzel olmaz mıydı?
Gülümsemenin Fizyolojisi
100 yıldan fazla bir zaman önce, Fransız Nörolog G.B. Duchenne gerçek ve sahte gülümseyişi birbirinden ayırmıştır. Gerçek bir gülüş ağız ve göz çevresindeki kaslar sayesinde oluşmaktadır. Gülümseme Duchenne adının takıldığı nörolog bunun gerçek neşe, mutluluk sevinç ve zevkten kaynaklandığını söylemektedir. Sahte bir gülüş ise yalnızca ağız çevresindeki kasların dahil olduğu bir gülüştür. Gerçek bir gülüşün beynimizde salgıladığı endorfin ve morfin benzeri moleküller ile ruh halimizi iyileştirerek sağlık açısından önemli olduğu söylenmektedir.
Güçlü bir gülüşün gücü vardır. Ruh halini iyileştirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış serotoninin üretimini arttırır. Büyük, gerçek gülümseme yanında güven de getirir. Güzel gülüşlere sahip olan kişilerin daha kendine güvenli oldukları genel bir görüştür.
Daha Parlak Bir Gülüş
Kendinizi ne sıklıkla dişlerinizle ilgili güvensizliğinizin gerçek duygularınızın önüne geçmesinden dolayı gülmekten kaçınırken buldunuz? Göstermekten çekinmeyeceğiniz bir gülümsemeye kavuşmak için profesyonel beyazlatma tedavilerine veya evde uygulayabileceğiniz diş beyazlatıcı ajanlara başvurabilirsiniz. En etkili diş beyazlatma yöntemi kişiden kişiye farklılık göstermesine rağmen,aşağıda güzel ve beyaz bir gülüşe kavuşmanız için aklınızda bulundurabileceğiniz birkaç önemli kural sıralamaya çalıştım:
Etkili ve güvenli bir diş beyazlatma işlemi ile keyif alınacak sonuçlara ulaşılabilir. Diş beyazlatmada kullanılacak jelin içindeki hidrojen peroksit (ya da karbamid peroksit) konsantrasyonuna ve jelin dişler üzerinde bekletilme süresine bağlıdır. Uygun temas süresi, jel içerisindeki hidrojen peroksit konsantasyonu tarafından belirlenir. Hidrojen peroksit konsantrasyonu ne kadar yüksekse, temas süresi o kadar kısadır ve mutlaka bir diş hekimi tarafından uygulanmalıdır. Düşük konsantrasyonda diş beyazlatıcı içeren jeller ise evde kullanıma uygundur fakat daha uzun temas süresi gerektirir. Diş beyazlatma jelini direkt olarak diş yüzeyine yönlendiren sistemlerden kullanmaya dikkat edin. Böylece yumuşak dokuyla temas eden hidrojen peroksitin (veya karbamid peroksidin) en sık görülen yan etkilerinden olan diş hassasiyeti engellenmiş olacaktır.
Günümüzde evde kullanıma uygun olan bir kaç tip diş beyazlatma opsiyonu bulunmaktadır: plaklar ve jeller, diş beyazlatma bantları bunlar arasındadır. Genel anlamda diş beyazlatıcı ajanlar en etkili sonuçları vermektedirler.
Kombine beyazlatma tekniğini bugün için en etkili olduğunu bildiğimiz yöntemdir. Bu teknik diş kliniğinde uygulanan ve evde uygulanan diş beyazlatmayı kombinlemiş olup; hastaya hassasiyet ve herhangi bir rahatsızlık vermeden, güvenli şekilde istenen diş beyazlatmayı sağlar. Diş beyazlatma işlemi esnasında acı duyarsanız, durun. Eğer vücudunuz araba olsaydı, bu acı arabadaki arıza lambası olurdu. Öncelikle üretici firmanın direktiflerini okuyun ve beyazlatma işlemine başlamadan önce mutlaka bir diş hekimine danışın. Sıkıntı yaşadığınız noktada diş hekiminize bildirerek; ara vermeniz veya florür jeli gibi bir ek uygulama ile destek almanız gerektiği konusunda sizi bilgilendirebilir.
Gülüşünüzle ilgili endişelerinizin, duygularınızın önüne geçmesine izin vermeyin. Gülümsemek sağlıklı olmakla beraber, kendinize olan güveninizi de arttırır. Bu yüzden “gülüşünüzü” diş hekiminizle beraber daha çok keyif alabileceğiniz hale getirebilirsiniz. Budist bir rahip olan Thích Nhất Hạnh: “Bazen neşeniz gülüşünüzün kaynağıdır, ama bazen de gülüşünüz neşenizin kaynağı olabilir.” demiştir.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir: