Hamile misiniz? O halde dişlerinize normalden fazla özen göstermelisiniz! Bir çok aile hekimi ve anne adayı bebeğin sağlığı üzerinde etki potansiyeli olmasına rağmen, hamilelik esnasında iyi bir ağız sağlığının önemini gözden kaçırıyorlar. Daha fazla araştırmacı tarafından diş eti iltihabı ve bunun sonucu kan dolaşımına giren iltihap markörlerinin; düşük doğum ağırlığı ve erken doğum üzerinde etkileri olduğu bulunmaktadır. Maalesef, hamile kadınların sadece %25’i diş hekimine muayene olmaktadır. İronik bir şekilde de hamile kadınların %60-75’inde gingivitis, diğer bir deyişle diş eti iltihabı, görülmektedir. Gingivitis, diş etlerini kaplayan, yapışkan bir bakteri biyofilmi olan plak birikimi sonucu oluşur.
Gebelik süresince kadınlarda östrojen ve progesteron hormonlarında artış görülür. Bu hormonların artışı diş etlerini plak içerisinde bulunan bakterilere karşı daha duyarlı hale getirir. Tedavi edilmediği takdirde, gingivitis periodontitise (ileri boyutta diş eti hastalığına) dönüşür. Periodontitis ise, plağın diş etinin altına ilerleyip diş ve diş etinin birbirinden ayrılmasına sebep olan geri dönüşümsüz bir süreçtir.
Periodontitis durumunda yeni doğan üzerindeki etki daha da ciddidir. Öyle ki, erken doğumlara, düşük doğum ağırlığına ve çocukluk döneminde diş çürüklerinde artışa sebep olur. Çalışmalar hamile kadınlar arasında gingivitisin %30’luk bir oranla oldukça sık görüldüğünü göstermektedir.
Başka çalışmalar, periodontitisin bir sonucu olan ağızdaki enfekte ceplerin oral bakterilerin üremesi için uygun bir ortam teşkil ettiğini bulmuşlardır. Doğal olarak, vücudun bağışıklık sistemi yabancı bakterileri püskürtmek için IL-6, IL-8, ve PGE2 gibi inflamasyon markörlerini yüksek seviyelerde üretmektedir. Bunun bir sonucu olarak, aynı markörlerin seviyeleri periodontitisli hamile kadınların amniyotik sıvısı ve plasentasında da yükselmektedir. Bu iltihabi cevap yalnız başına doğum sancısının erken gelmesine ve dolayısıyla düşük doğum ağırlığına sebep olabilmektedir. Ayrıca, yüksek PGE2 varlığı, plasentadaki kan akışını engelleyerek plasenta nekrozuna ve rahim içi büyümenin sınırlandırılmasına sebep olmaktadır.
Ek olarak, gebeliğin sık görülen yan etkilerinden biri olan sabah bulantıları ağız içini yüksek oranda gastrik aside maruz bırakmaktadır. Sonuç olarak da yüksek oranda gastrik aside devamlı olarak maruz kalmak, diş üzerinde minenin erozyonuna ve dişlerde hassasiyete yol açmaktadır. Bu nedenle, hamile kadınlara kusma sonrası hemen diş fırçalamadan uzak durmalarını öneriyorum. Fırçalamanın yerine, bir çay kaşığı karbonatı bir bardak suya attıktan sonra bu karışımla ağızlarını çalkalayarak ağız içindeki asidik ortamı nötralize etmelerini öneriyorum ya da en basitinden su ile çalkalamak bile iyi gelecektir. Diş fırçalarken mineye zarar verme riskini azaltmak adına yumuşak kıllı diş fırçaları kullanılmalıdır. Ayrıca, erozyona uğramış ve hassasiyet şikayetine sebep olan dişleri korumak amacıyla florür içeren ağız gargaraları da kullanılabilir.
Hemen rutin bir diş taşı temizliği için diş hekiminize koşmayın! Diş tedavileri gebelik esnasında fetüsün düzgün gelişiminin devam edebilmesi açısından belirli zamanlarda yapılmalıdır. Bir çalışmada, hem fetüse bir zarar gelmemesi için, hem de hastanın rahat edebilmesi için diş hekimi randevularının ikinci trimester ve üçüncü trimesterin başlarında olması gerektiği önerilmiştir.
Hamilelik döneminde sağlıklı bir ağız için birkaç püf nokta sayabiliriz:
-
- Günlük diş fırçalamanızı hızlı koşu olarak değil de, yavaş koşulan bir maraton gibi düşünün. Diş etleriniz daha hassastır, bu yüzden günde iki defa, iki dakikayı dolduracak şekilde nazikçe fırçalayın. Florür içeren bir diş macunu kullanmayı unutmayın.
- Her gün bir sefer diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin.
- Diş hekiminizi rutin diş taşı temizlikleriniz için ziyaret edin, fakat onu hamileliğinizle ilgili önceden bilgilendirmeyi unutmayın.
- Hamilelik aşermeleriniz şekerli yiyecekleri de kapsıyorsa, dikkatli olun. Şeker, plakta bulunan bakteriler için adeta bir yakıt görevi görür.
- Dengeli beslenin. Hem sizin sağlığınız hem de bebeğin büyüme ve gelişimi için mineral ve besin değeri yüksek yiyecekler tüketin.
Ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerinde önemli bir etkisi olduğunu kanıtlayan raporların artışına rağmen, hamile kadınlar tarafından bu konu göz ardı edilmektedir. Diş etlerinin şişmesi ve kanaması, oral kavitedeki bakterilerin kan dolaşımına girmesine ve tüm vücuda yayılmasına izin vermektedir. Bu bakterilerin, kardiyovasküler hastalıklar, felç, diyabet, alzheimer hastalığı, çeşitli kanser türleri gibi bir çok sistemik hastalıkla bağlantılı olduğu görülmüştür. Bu nedenle, hamilelik esnasında ağız ve diş sağlığına gereken önem verilmelidir.
Hamilelik, kadınların sağlıklı değişiklikler yapabilmeleri için daha motive oldukları bir zaman dilimidir. Ağız için durumuzu öğrenmek, erken doğum riskini ve çocukluk dönemi çürüklerini engellemek adına teşhis, koruyucu hekimlik ve erken tedavinin önemini unutmadan diş hekiminize muayene olun.
İlgili Yazı: Diş Eti Hastalığı Erken Doğuma Yol Açıyor