03 Oca 2018
Sigara paketleri üzerindeki “Sigarayı hemen bırakmak sağlığınız için birçok riski azaltmanıza sebep olur.” yazısını görünce aklınıza ne gelir? Belki akciğer kanseri, belki anfizem. Ancak sigaranın zararları aslında daha geniş çaplıdır. Örneğin sigara içenlerde görülen diş eti rahatsızlıklarının yarısı sigara kaynaklıdır. Kronik diş eti hastalığı, diş kayıpları ile sonuçlanabilir. Ağız sağlığı üzerine yapılan çalışmalar sonucunda periodontal hastalık(diş eti hastalığı) gelişmesi için en büyük risk, sigara kullanımı olarak bulunmuştur.

Sigara, diş eti rahatsızlığının oluşma şansını arttırmakla kalmayıp tedavinin daha zor olmasına ve başarı şansının azalmasına da sebep olur. Sigara içmek aynı zamanda ağzın iyileşme kapasitesini de düşürür. Böylece yapılan tedavilerin çoğu sigara içmeye devam ettiğiniz sürece bir işe yaramayacaktır.

Diş eti rahatsızlığı olan hastalarda kuron ve köprüler çok estetik görünmezler. Çünkü diş eti rahatsızlıkları kemik kaybına yol açar ve kuronların kenarlarında açılmalara neden olur. İmplantlar sigara içenlerde çok daha çabuk kaybedilebilirler. Popüler kozmetik uygulamalardan olan porselen laminate venerlerin de sigara içenlerde başarıları düşük olabilir.

Periodontal rahatsızlıklar, dişlerinizi çene kemiğine bağlayan yumuşak ve sert dokuların bakteriyel enfeksiyon kaynaklı olarak kaybedilmesidir. Diş eti cebinde bakteri plağındaki bakterilere karşı vücudumuzun karşı reaksiyonu ile yumuşak ve sert dokularda kayıplar görülür.

Sigara içimi diş eti rahatsızlıklarının çok daha çabuk bir şekilde ilerlemesine sebep olur. Hastalığın erken evrelerinde diş fırçalarken ve diş ipi kullanırken dişlerde kanama görülür. Enfeksiyonun ilerlemesi ile diş etleriniz geri çekilmeye ve dişlerinizden uzaklaşmaya başlar ve cepler oluşur. Hastalık ilerledikçe bu diş eti cepleri daha derinleşir ve destek dokulardaki harabiyet artar. Sonuçta dişleriniz sallanmaya, ağrımaya hatta kendiliğinden düşmeye başlar.

Sigara içenler içmeyenlere oranla daha fazla diş taşı biriktirirler. Bu belkide azalan tükürük akış hızına bağlıdır. Sigara içenlerde sigara içmeyenlere oranla daha ciddi kemik kayıpları ve derin cepler görülür. Bazı özel sonuçlara göre sigara içenler içmeyenlere oranla çok daha fazla diş eti harabiyeti görüldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca ağır sigara kullanıcılarında da 4.7 kat daha fazla kemik kaybı görülmüştür.

Sigara içenlerde diş etlerinde kızarma ve kanamanın görülmemesi, diş etlerinin sağlıklı olduğunu göstermez. Bu nedenle sigara içenlerin oral ve diş eti sağlığı açısından sık sık diş hekimine gitmeleri önerilir.

Sigara hastalıkla savaşan ve iyileşme sağlayan temel unsurları etkilemektedir. Sigara kullanımı diş etlerinin her türlü tedaviye vereceği yanıtın bozulmasına yol açar .

Sigaranın içindeki kimyasallar diş etindeki kan akımını etkiler ve iyileşme kapasitesinin azalmasına ve tedavi sonuçlarının daha az kabul edilebilir olmasına neden olur.

Sigara içenlerin içmeyenlere göre diş eti hastalığına yakalandıklarında içtikleri sigara sebebiyle yapılan bütün tedavilerin sonucunda başarısız olma riski daha fazladır. Diğer bir çalışmada periodontal tedavi sonrasındaki 5 yıl içinde sigara içenlerin diş kaybı sigara içmeyenlere oranla iki kat daha fazla olarak bulunmuştur. Cerrahi olmayan periodontal girişimler sonrasında sigara içenlerde içmeyenlere göre daha az bir iyileşme gözlenmektedir. Cerrahi girişimlerde de sigara içen grubun tedaviye verdiği yanıt içmeyen gruba göre daha az olmaktadır.

Sadece sigara değil pipo tütünü, dumansız sigara ve puro gibi bütün tütün ürünleri de periodontal hastalığa sebep olabilirler. Pipo içenlerinde de en az sigara içenler kadar diş kaybetme oranı vardır. Dumansız sigara da diş etlerinde çekilme ve kemik ve dişleri yerinde tutmaya yarayan liflerde kayıplara neden olur.
Dişleriniz ve diş etlerinizin sağlığı için bugün sigarayı bırakmak hayatınız için büyük riskleri azaltacaktır.
İçilen sigara miktarının azaltılması da işe yarar gibi görülebilir. Fakat günde yarım paket veya daha fazla içenlerin diş eti hastalığına yakalanma riski içmeyenlere oranla 6 kat fazladır. Yarım paketten az içenlerde ise bu oran 3 kattır.

Diş hekimi muayenehanelerinin sigarayı bırakmaya başlamak için iyi yerler olduğu söylenebilir. Diş hekiminiz size sigaranın ağzınıza olan zararlı etkilerini gösterecektir. Ayrıca size sigarayı bırakmanızda yardımcı olacak sakız veya nikotin bantlarını önerecektir.

Gelin; sigaranın ağız ve diş sağlığına yaptığı olumsuz etkilere bir bakalım.

Ağız Kanserleri

Tütün kullanımı sağlığınızı ciddi anlamda tehlikeye atar ve ağız kanseri riskinin artmasına yol açar. Buna göre;

• Ağız kanserli veya gırtlak kanserli hastaların %90’nın geçmişinde bir tütün kullanımı bulunmakta. İçilen veya çiğnenen tütün miktarı veya alışkanlığın geçmişi kanser oluşma riskini etkilemektedir.
• Sigara içenlerde, içmeyenlere oranla bu tip kanserlere 6 kat daha fazla yakalanma riski vardır.
• Kanser tedavisi sonrası sigara içmeye devam eden bireylerin %37’sinde ağızda, gırtlakta veya yutakta ikinci bir kanser gelişmektedir. Sigara içmeyi bırakan hastalarda bu oran %6 olarak bildirilmiştir.
• Sigara, pipo, veya purodan kaynaklanan duman ağız ortamının herhangi bir yerinde kansere yol açabilir. Ayrıca ağzın gerisinde kalan yutak, gırtlak, akciğerler, yemek borusu, böbrekler, mesane ve diğer organlarda da kansere sebep olabilir. Pipo içmek ayrıca dudakla piponun parçası temas halinde olacağından dudak kanserine de sebep olabilir.
• Tütün çiğneme yanak, diş eti ve dudakların iç yüzlerinde kanser oluşumunu etkiler. Tütün çiğnemek bu tip kanserlere yakalanma riskini 50 kat daha arttırır.

Başarısız İmplantlar

Sigara sebebiyle dişlerini kaybeden bireyler, kaybettikleri dişlerini implantlar yardımıyla geri kazanırlar. Ancak sigara içenler şunu hiç unutmamalıdır ki sigara içimi implant iyileşmesini de negatif etkileyerek başarısız sonuçlara sebep olabilir.

Sigara içen ve içmeyen implant hastaları karşılaştırıldığında içen grupta implant başarısızlığı çok daha fazla olmaktadır. Sigara içen ve gelecekte implant tedavisi planlayan hastalar şunu unutmamalıdır ki bu kötü alışkanlıkları gelecekte implant kayıplarına da sebep olabilir. Dolayısıyla implant tedavisi düşünen hastaların ciddi biçimde sigarayı bırakmak için girişimlerde bulunmaları gerekmektedir.

Duman Yok Ama Tehlike Çok

Artık sigara içmenin kötü bir şey olduğunu çoğumuz bilmekteyiz. Solunan duman toksik bir sürü bileşen içermekte ve akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Peki, çiğnenen küçük bir tutam tütün çok fazla zarar verir mi?

Evet. Tütün çiğneme sigara içmenin iyi bir alternatifi değildir. Tütün çiğneme, ağız kanserlerine yakalanma riskini arttırmaktadır. Tütün çiğnemek diş eti rahatsızlıklarına ve çürüklere de yol açar çünkü içinde aşındırıcı parçalar vardır ve tütün çiğnemeyenlere oranla dişler çok daha hızlı aşınır. Sonuç olarak dişlerde lekelenmeler ve kötü ağız kokusu da tütün çiğneme sonrasında gelişir.

Tütün çiğneme oranları daha çok genç erkeklerde, kızıl derililerde, güneyde yaşayanlarda veya kırsal kesimde yaşayan insanlarda fazladır.

Çiğneme tütünü de aynı sigara gibi bir sürü kimyasal içerir. Fakat çiğneme tütünü sigaranın aksine direkt olarak ağız dokuları ile temastadır. Bu yüzden çiğneme tütünü daha fazla alışkanlık yapar çünkü tütünün içindeki nikotin çok daha çabuk kana karışır. Çiğneme tütünü 30 dakika ağızda tutmak sizin peş peşe 4 sigara içmişsiniz kadar nikotin almanıza sebep olur.

Uzun süre ve sıklıkla tütün çiğnemek dramatik olarak ağız kanserlerine yakalanma oranını arttırmaktadır. Ağız kanserleri tütün çiğnemeyle direkt alakalıdır ve bu hastalıkların tedavisi sonucunda yüzde ve çene kemiğinde büyük deformiteler görülmektedir.

Bir yıllık kısa bir kullanımda bile ağızda beyaz lezyonlar görülmektedir. Bu lezyonların içinde bazen kanser hücreleri görülmektedir ve bu yüzden kontrol edilmeleri gerekir. Doktorunuzu ziyaret etmek için belirtileri beklemeyin. Çünkü ağız kanserleri yayılmadan belirti vermezler.

Tütün çiğnemek daha başka sorunlara de neden olur:

• Çiğnenen tütün bakterilerin çoğalması için iyi bir ortam sağlar, besin artıkları ve döküntüleri toplar ve yeri geldiğinde ağzınızda saatlerce kalır. Tadını iyileştirmek için şekerli aromalar içine katılır ve sonuç olarak diş çürükleri oluşur.

• Tütün çiğneme diş etlerinde çekilme ve periodontal hastalığa neden olur.

• Tütünün kaldığı yer normal olmayarak kurur ve bu da çürük oluşum riskini arttırır.

• Tütün çiğneme, tat ve koku alma duyusunda azalmaya neden olur. Kötü ağız kokusu ve dişlerde renkleşmeye sebep olur.

• Tütün çiğnemeyle dilinizin üzerinde bakterilerden ve döküntülerden oluşan bir tabaka oluşur. Bu durumun ilerlemiş hali siyah kıllı dil olarak adlandırılır. Ağız bakımına özen gösterirseniz bütün bu sayılanlarla karşılaşma riskiniz azalır.

Sigaraya dönecek olursak; bu alışkanlık, korunulabilir hastalıklardan ölüm sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır. Çünkü tütün dumanı içinde 4000’den fazla sağlığa zararlı bileşen vardır. En zararlı üç tanesi ise nikotin, katran ve karbonmonoksittir. Ayrıca diğer kirletici maddelerle birlikte kanser riski de artar. Nikotin, tütüne karşı bağımlılık yaratan esas bileşendir. Sigara içenlerde adrenalin salgısını arttırarak kalbin daha çok çalışmasını(bu da sigara içenlerin tansiyonundaki artışı açıklar) sağlar. Kan damarlarını büzer, koroner arterlerde büzerek kalbin kan ihtiyacını kısıtlar. Tütünden kaynaklanan katran solunum sistemini tahriş eder ve bu da akciğer kanserinin en önemli sebebidir. Karbonmonoksit (araba egzozundan çıkan ve kapalı mekânda ölümcül olan bir gaz) akciğerlerden kana karışır. Kana karışan karbonmonoksit hemoglobinle birleşerek kırmızı kan hücreleriyle taşınan oksijen miktarını düşürür. Aynı zamanda damarlarda bozulmaya sebep olarak ateroskleroza neden olur. Zamanla kanda karbonmonoksitin fazla olması damarlarda sertleşmeye neden olur ve bu da kalp krizi riskini artırır.

Sigara Kalbi ve Damarları Nasıl Etkiler?

Kardiyovasküler açıdan sigara içmenin en büyük zararı kan damarlarında meydana getirdiği aterosklerozdur. Bunun yanı sıra, sigaranın önemli biyolojik etkileri şu şekilde sıralanabilir:

-Sigara kanın damar içinde pıhtılaşma eğilimini arttırıp kan akımını engeller.

-Tütün dumanının bileşenleri -özellikle karbonmonoksit- damarların içini döşeyen yapılara zarar verir.

-Kronik dumanın solunmasıyla kan dolaşımında her zaman bir enflamasyon durumu süregelmektedir.

-Enflamasyonla alakalı proteinler yüksek seviyelerde olması kalp krizi riskiyle doğru orantılıdır.

-Dumandaki nikotin tansiyonu yükseltir ve kalp atış hızını arttırır. Karbonmonoksit kanın kalbe ve diğer bütün vücut organlarına taşıdığı oksijen miktarında azalmaya sebep olur. Bu durum sonucu kalp kasında oksijene karşı açlık oluşur(iskemi) ve göğüs ağrısı(angina), veya kalp krizi meydana gelebilir.

Kalp ve arterleri üzerindeki etkilerinin yanında, sigara kronik bronşit, anfizem ve akciğer kanseri gibi kronik akciğer hastalıklarına da sebep olur. Ayrıca unutulmamalıdır ki, sigara dumanının solunması da (pasif içicilik) ciddi sıkıntılara neden olabilir.

Sigarayı Nasıl Bırakabilirsiniz?

Sigara içiyorsanız bırakmak için hiçbir zaman geç değildir. Bıraktığınız günün ertesi günü kalbiniz iyileşmeye başlayacaktır. Sigarayı bıraktıktan sonraki iki yıl içinde kalp hastalığı riskiniz belirgin bir şekilde azalmaktadır. Günde iki paket sigara içen biri içmeyenlere oranla iki kat daha fazla kalp hastalığına yakalanma riski taşır.
Sigarayı bırakan insanların sigara tarafından eklenen kalp hastalıkları riski bıraktıktan sonra her yıl yarı yarıya azalır.

Peki bunu nasıl yapacaksınız? Sizin sigarayı azaltmanız veya sonuna kadar içmemeniz veya derin nefesler çekmemeniz aslında aldığınız toplam nikotin miktarında azalmaya neden olmaz. Düşük nikotinli veya katranlı sigaraları tercih etmekle de çok faydalı bir değişim olmamaktadır. Daha derin nefesler çekerek az nikotinli bir sigaradan normal sigaraya oranla daha fazla nikotin alınabilir. En güvenilir yol, tamamen sigarayı bırakmaktır.

Sigarayı bırakmak için, aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurabilirsiniz:

Sigarayı neden bırakmak istediğinizi yazın!

Sigarayı bırakmak için en önemli nedeninizi bir kenara yazın. Sağlığınız ve hayatınızı yeniden kontrole almanıza yaradı mı? Çocuklarınıza iyi bir örnek oluşturur. Ailenizi pasif içicilikten korumak da önemli bir nedendir. Sigarayı bırakma konusunda kişisel motivasyon çok önemlidir. Bu motivasyonu besleyen sebeplerin kaydını tutmak tiryakilerin bırakmasına yardımcı olur. Sevdiklerinize sigaranın onları çok daha erken yalnız bırakmanızdan ne kadar önemli bir şey olduğuna dair bir mektup yazmaya çalışmak da motivasyonu güçlendirmek adına etkili olabilir.

Aklınızı geleceğe odaklayın!

Çoğu içici için ilk bırakma deneyimi başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Çoğu içici nikotin yetmezliğine girip sigarasız yaşayamayacaklarını düşünüp sigaralarına geri dönerler. Bu yetmezlik durumlarının geçici olduğunu unutmayın. Bu belirtilere bir ay veya biraz daha fazla direnebilirseniz ödülünüz büyük olacaktır. Bırakma kararı bir günde alınmasına rağmen zahmetli bir süreçtir. Sigaraya her gün harcadığınız parayı bir yerde biriktirip hafta sonunda kendinize bir hediye alabilirsiniz.

Tetikleyicilerden uzak durun!

Sigarayı bırakmada başarı için sizde sigaraya istek uyandıracak olaylardan uzak durmalı veya terk etmelisiniz. Bunlara sigara içilebilen sosyal toplantılar, restoranlar veya sabah kahveniz örnek olabilir. Sigarayı bıraktırma uzmanları sigara içme isteği uyandıracağı için kafein ve alkol kullanımını da sınırlamak gerektiğini vurgulamaktadır. Bir öğünden sonra canınız sigara isterse onun yerine küçük bir yürüyüş yapın. Eğer televizyon seyrederken canınız sigara içmek istiyorsa kereviz yemeyi deneyin. Ne zaman sigara içtiğinize dair bir günlük tutun. Böylece bu durumlardan kaçınarak sigara isteğinizi azaltabilirsiniz.

Bir programınız olsun!

Kendi kendinize bırakma düşüncesi uzun dönemde başarılı olmayabilir. Kadınlar bırakmaya çalışırken grup terapisinden fayda sağlayabilirler. Eğer tek başınıza böyle bir karar aldıysanız, sigarayı bıraktırma merkezlerinden edinebileceğiniz bir rejime uyarsanız başarı şansınız yükselir.

Sigara içenlerin, özellikle de bayanların sigarayı bırakmamak için öne sürdükleri konu kilo alma korkusudur. Kilo alımı gerçek bir sorun olmasına rağmen doğru bakış açısıyla üstesinden gelinebilir. Sigarayı bırakanların üçte biri kilo alır fakat bunların %90’ı da bir iki yıl içinde aldıkları kilolardan kurtulabilirler. Diğer üçte ikisi de düzenli bir egzersiz programı vasıtasıyla aldıkları kilodan kurtulabilir veya son kilolarıyla hayatlarına devam edebilir.

Eskiden sigara içenler iki sebeple kilo alırlardı; birincisi nikotin eksikliğine bağlı olarak metabolizmalarının yavaşlaması, ikincisi ise alışkanlıklarını yenmek için şekerli yiyeceklere veya abur cubura saldırmaları… Eğer el alışkanlığınızı yenmek için bir şeyler arıyorsanız, havuç dilimleri veya meyveleri deneyin.

Nikotin terapisine bir şans verin!

Sigarayı bırakmaya çalışırken nikotin bandı veya sakızı kullanımı başarı şansınızı arttırır. Danışmanlığa ek olarak nikotin tedavisinin başarı oranı %20’lerden %40’lara kadar değişiklikler göstermektedir. Danışmanlık desteği almadan sadece nikotin tedavisinin başarı yüzdesi %5-%10 dolaylarındadır.

Nikotin bantları yaklaşık 15 yıldır satılmaktadırlar. Bunlar kolunuza veya sırtınıza her sabah yapıştırılarak en fazla 8 hafta kullanılırlar. İlk başlarda 15-22 mg nikotin içeren daha güçlü bantları tercih ederken tedavinin sonuna doğru 5-14 mg nikotin içeren daha hafif bantları tercih ederler. Bazı kimselerde bandın yapıştırıldığı yerlerde bazen hassasiyet oluşabilir. Bunun tedavisi çok kolaydır ve bandın yeri değiştirilerek çok basit olarak giderilir.

Nikotin sakızları da 15 yıldır kullanımdadırlar. En iyi etki için 30 dakika yavaş yavaş çiğnenmeli ve bir saatte veya iki saatte bir tablet olacak şekilde üç aya kadar kullanılmalıdırlar. Normal içiciler 2 mg. doz kullanırken ağır içiciler için 4mg’lık doz yeterli olacaktır. Ayrıca nikotin nazal spreyleri de mevcuttur. Ağır içiciler için hızlı ve sigarayı taklit edecek şekilde yüksek dozda nikotin salımı yaparlar. Kimileri bu yeni yöntemleri ani istek durumlarında çok kullanışlı bulabilirler.

Reçeteye tabi ilaçlar kullanmayı düşünün!

Bupropion (zyban) tedavisinin sigarayı bırakmaya çalışanlarda faydalı etkileri olduğu bulunmuştur. Yapılan bir çalışmanın da gösterdiği üzere, bu ilacı kullananların %30’u bir yıl içinde sigarayı bırakmışlardır. Bununla birlikte nikotin bandı kullananlarda ise bu oran %35 olmaktadır. Bütün bunlara ek olarak diğer yöntemlerle sigarayı bırakmaya çalışan insanlara göre zyban kullananlar daha az kilo almaktadırlar. Bupropion aslında antidepresan olarak kullanılan bir ilaç olmasına rağmen depresyonda olmayanlar için de yararlı etkileri olduğu gözlenmiştir. Nortriptyline (aventyl, pamelor veya generic nortriptyline) benzer etkileri olduğu bir çalışmada gösterilmiştir.

Alternatif Sigara Bırakma Metotları Etkili mi?

Akupunktur ve hipnoz gibi sigara bırakma metotlarının taraftarları, bunların nikotin bağımlılığını azaltmaya yardım ettiklerini iddia ederlerken, hiçbir bilimsel çalışma sigara bağımlılarının bu yöntemler ile gerçekten sigarayı bıraktığını gösterememiştir.

Akupunktur ile kulak içine ve çevresine ince iğneler yerleştirilir ve akupunktur teknisyeni kulak kepçesi üzerine küçük bir nokta yapıştırabilir. Bu noktaya sigara içme isteği oluştuğunda üzerine basılması ya da masaj yapılması tavsiye edilmiştir.

Sigara bırakma tekniği olarak hipnoz kullanıldığında ise his yöntemi kullanılır. Hipnoz uzmanına gidildiği zaman, uzman kişiyi transa geçirip, ona sigara içmekten zevk almadığını, sigaranın tadının kötü olduğunu ya da sigara kullanımıyla ilgili benzeri kötü düşünceler aşılar. Hipnoz teorisine göre kişi sigara içmek istediğinde bu fikirler aklına gelecektir.

 

Doktorunuza Danışın

Tedavilerimizden yararlanmak, detaylı bilgi almak ve Dr. Onur Öztürk ile iletişime geçmek için hemen randevunuzu alın!

Yazar

Diş hekimi Onur Öztürk

Diş Hekimi - Plusdent

Benzer yazılar

Yorum Yaz

Devamını oku:
Çocuklar İçin Flor Kullanımı

HOLLYWOOD GÜLÜŞÜ ve KRALİYET AİLESİ

Kapat
Bu sitede verilen bilgiler tanısal,teşhis veya tıbbi öneri amaçlı olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır, sonuçları için hiç bir sorumluluk kabul edilemez. Tedavi edilmesi gereken bir hastalığınız var ise veya olduğunu düşünüyorsanız, konusunda uzman bir hekime başvurunuz. www.onurozturk.com 'da verilen bilgiler hekim muayenesi yerine geçmez. Diş hekimi Onur Öztürk’ e ait olan www.onurozturk.com internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Sahibinin izni olmadan siteden hiçbir kopya yapılamaz. Kopyaların kullanımından dolayı sorumlu tutulamaz.