21 Kas 2014

Gülüşünü yeniden yapılandıranlardan porselen kaplama yaptıranlara kadar, diş hekimlerini ziyaret eden çok çeşitli hastalar var. Bunların yanı sıra diş temizliği ve rutin diş bakımı için düzenli olarak diş hekimlerine görünen hastalar da var. İster nadiren ister düzenli olarak gelsin, tüm hastaların aklında ortak tek bir soru var; bir diş fırçası nasıl olmalı?

Elektrikli mi olsun, yoksa normal mi? Sert fırça teli mi, yoksa yumuşak fırça teli mi? Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Ne var ki, diş fırçaları hakkında en nadir sorulan soru ise şu; diş fırçaları ne sıklıkta değiştirilmeli? Diş fırçalarını bu kadar önemseyen hastalar, aynı zamanda onları düzenli olarak değiştirmeleri gerektiğini de bilmelidir. Çünkü tek bir diş fırçası milyonlarca mikroorganizmayı barındırabilir ki bu organizmalar daha sonra, ortalama bir banyonun nemli ve sıcak ortamında hızla gelişen zararlı bakterilere dönüşür. Nezleye, gribe ve diğer hastalıklara sebebiyet verebilen, gözle görülmeyen bu canlılar dakikalar içerisinde ürer.

Sadece dişleri değil genel sağlığı etkiliyor.

Pek çok araştırmadan çıkan ortak sonuca göre ağız sağlığı, genel sağlıkla ilişkilidir. Gelişmiş bir diş eti hastalığının kalp rahatsızlığıyla, şeker hastalığıyla, hamile kadınlardaki erken doğumlarla ve felçle bir ilgisi vardır. Araştırmacılar, 10 milyondan fazla bakterinin diş fırçalarında yaşadığını ortaya koydu. Çürüklerin önemli bir kısmı diş fırçalarında yaşamını sürdüren bakterilerden kaynaklanıyor. Nezleye, gribe ve şişliklere neden olan mikroplar, diş fırçalarında günlerce yaşamlarını sürdürebiliyor.
ABD’de yayınlanan Today Health Review, 27 Nisan 2000 tarihinde açıkladığı raporda “Günlük sağlığınızı en çok tehdit eden şey banyonuzda yaşıyor olabilir” diyerek, yıllar önce bu konuya dikkat çekmişti. Grip virüsü, herpes simpleks virüsü, streptokoksi, stafilokok bakteriler; diş eti hastalığına, diş çukurlarına, hatta bağırsak hastalıklarına yol açan bakteriler; diş fırçalarında büyük gruplar halinde yaşar. Bazı araştırmacılar, diş fırçalarının biyofilmlerini çekerek, bu fırçalarda 100 milyondan fazla mikroorganizma yaşadığını keşfetmiştir.
Pek çok kişi diş fırçasını banyoda muhafaza ettiğinden, ağızdan gelen bakteriler, diş fırçalarına tek bulaşan canlılar değildir. Örneğin sifon çekmek, mikropları tuvaletten havaya doğru iter ve bu mikroplar diş fırçalarını iniş pisti olarak kullanır. Bütün diş fırçaları bir arada tutulduğundan, aile üyelerinin diş fırçaları arasındaki bağ, bu bakterileri birinden diğerine taşır. Bakteriler, küfler ve mantarlar, banyo gibi nemli ortamlara bayılır. Aynı zamanda karanlıktan da hoşlanırlar. Bu nedenle ecza dolapları, mikropların gelişmesi, üremesi ve yaşamlarını sürdürmesi için en ideal ortamların başında gelir.

Ultraviyole ışınlar bakterileri öldürüyor.

Diş hekimleri, bakterilerin bu kadar yoğun ilgi gösterdiği diş fırçalarının 3-4 ayda bir değiştirilmesini önerir. Ancak bazı diş doktorları, çoğu kişinin diş fırçalarını yılda yalnızca iki defa değiştirdiğini söylüyor.
Yapılan birçok çalışma, ultraviyole ışınların diş fırçalarındaki mikropları öldürmekte oldukça etkin olduğunu kanıtladı. Bu tip bir dezenfektan kullanmasak da antibakteriyel bir gargara ile dişlerimizi fırçalamadan önce diş fırçamızı temizleyebiliriz.

doktorunuza-sorun

Yazar

Diş hekimi Onur Öztürk

Diş Hekimi - Plusdent

Benzer yazılar

Yorum Yaz

Devamını oku:
Aft ve Uçuklar

Diş Beyazlatma Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Kapat
Bu sitede verilen bilgiler tanısal,teşhis veya tıbbi öneri amaçlı olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır, sonuçları için hiç bir sorumluluk kabul edilemez. Tedavi edilmesi gereken bir hastalığınız var ise veya olduğunu düşünüyorsanız, konusunda uzman bir hekime başvurunuz. www.onurozturk.com 'da verilen bilgiler hekim muayenesi yerine geçmez. Diş hekimi Onur Öztürk’ e ait olan www.onurozturk.com internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Sahibinin izni olmadan siteden hiçbir kopya yapılamaz. Kopyaların kullanımından dolayı sorumlu tutulamaz.