15 Eki 2014

Diş mineleri insan vücudunun en güçlü maddesidir. Bu, yarı temiz, kuvvetli dış tabaka dişlerinizi, yeme ve çiğnemeden -aynı zamanda aşırı sıcak ve soğuk yemekle içeceklerden- ötürü oluşan günlük zarar ve yıpranmalardan korur. Diş mineleri dişlerinize zarar veren asit ve kimyasallara karşı kalkan görevi de görür.

Bu tabaka aşınmaya başladığında dişleriniz, diş çukurları ve çürüklerine karşı korunmasız kalır. Sıcak ve soğuk yiyeceklere, içeceklere ya da tatlılara karşı daha çok tepki vermeye başladığınızı fark edersiniz. Çünkü bunlar diş minelerinizdeki boşluklardan sinirlerinize iletilmiştir. Bazı basit alışkanlıklar edinerek diş minelerinizin bozulmasını engelleyebilir ve inci beyazlığınızı koruyabilirsiniz. Ama önce bu erozyona nelerin neden olduğuna bir bakalım.

 

Neler Erozyona Sebep Olur?

Erozyona, dişlerinizin dış tabakasına zarar verebilecek sebepleri sıralayabiliriz:

  • Çok fazla şeker… Ağzınızdaki bakteriler şekerden beslenir ve diş minelerinizi yiyebilen asitler üretir. Dişlerinizi düzenli olarak temizlemediğiniz takdirde durum vahim bir hal alır.
  • Çok ekşi yemekler… İçlerinde çok fazla asit bulundurur. Bu da diş minelerine zarar verir.
  • Kuru ağız… Tükürük, ağzınızdaki bakteri asitlerini ve kalan yemekleri yıkayıp çıkartarak ve pH seviyenizi normal seviyeye getirerek diş çürümelerine engel olur.
  • Reflü hastalığı ya da mide ekşimesi… Reflü, mide asitlerini ağzınızda toplayarak diş minelerinize zarar verir.
  • Bulimia (yeme, içmeden sonra kilo almamak için kusma), bu durumdaki kişiler sıklıkla kusarlar. Alkoliklik ya da aşırı içki içme; alkol ağız kuruluğuna yol açar… Bu da dişlere hiç iyi gelmez.
  • İçinde çok fazla asit bulunduran ilaç veya ek besinler… Aspirin ya da C vitamini gibi.
  • Dişleri çok sert fırçalamak ya da gıcırdatmak.

 

Belirtileri nelerdir?

  • Sıcak, soğuk ya da tatlı yiyecek veya içecek tükettiğinizde acı hissedersiniz.
  • Dişleriniz kırılganlaşır.
  • Dişlerinizin üzerinde yumuşak ve parlak bir doku oluşur.
  • Dişleriniz sararır.
  • Isırdığınız ve çiğnediğiniz yerleri gösteren göçükler oluşur.

 

Diş Minelerinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?

Evde ya da diş hekiminizin muayenehanesinde yapacağınız diş bakımı, sağlıklı dişler ve sağlıklı bir ağız için en iyi yoldur. Sağlıklı dişlere ve sağlıklı bir ağza sahip olmak için;

  • Kola, meyve suyu gibi asidik yiyecek ve içecekleri fazla tüketmeyin. Asidik bir şey tüketiyorsanız da bunu yemek zamanlarında yapın. Böylece diş minelerinizin işini kolaylaştırmış olursunuz.
  • Asidik bir şey yedikten ya da içtikten sonra ağzınızı su ile hemen çalkalayın.
  • İçerdikleri zararlı maddelerin dişlerinize yapışmaması için kola ve meyve suyu içerken pipet kullanın. Ayrıca bu içecekleri tüketirken ağzınızın içinde çalkalamayın.
  • Asitlerden kurtulmak için yemeğinizi bir bardak süt ya da bir parça peynirle tamamlayın.
  • Ksilitol içeren şekersiz sakız çiğneyin. Ksilitol, ağzınızdaki asit miktarını azaltır. Ayrıca sakızlar daha fazla tükürük (anahtar minerallerle dişlerinize kuvvet verir) salgılamanıza da yardımcı olur.
  • Ağzınız çabuk kuruyorsa gün içerisinde bol bol su tüketin.
  • Yumuşak bir diş fırçası kullanın ve dişlerinizi çok sert fırçalamamaya gayret edin.
  • Asidik yiyecek ya da içecek tükettikten sonra dişlerinizi fırçalamak için en az 1 saat bekleyin. Çünkü bu gıdalardaki asit, diş minelerinizi yumuşatır ve daha korunmasız kalmasına neden olur.
  • İçinde florür barındıran diş macunu ve ağız çalkalayıcı kullanın. Diş doktorunuz hangi ürünlerin dişlerinizi koruyabileceğini ve onların hassasiyetini artırmayacağını size söyleyebilir.
  • Bulimia, alkol bağımlılığı ya mide ekşimesi gibi rahatsızlıklarınız varsa bunlar için tedavi görün.

Yazar

Diş hekimi Onur Öztürk

Diş Hekimi - Plusdent

Benzer yazılar

Yorumlar ( 35 )

  • cihan birgili

    onur bey , florur maddesinin bilimsel olarak kafa tasimiz icerisndeki epifiz bezine ne tip zararlar verdigi bilgisinden haberdar olmamak gibi bir luksunuz yok. eger ki dis hekimligi yapiyorsaniz

  • Zeyzey

    Bilimselliğin global tiranlığa hizmet ettiğini göz önünde bulundurursak, kanıt sunmaya çalışmak çok anlamsız ve gereksiz olacaktır. Bırakın efendim kim ne halta inanmak istiyorsa inansın. Herkes kendi yolunun yolcusu ve doğrularının savunucusudur. Aynı bilimsellik avrupada yasaklanıp geri kalanı türkiye vb. Ülkelere gönderilen aşılar ve çocuklar üzerinde yarattığı tahribatı da görmemezden geliyor. Otizm diye bi hastalık icat ettiler, savaşabiliriz bununla diye reklamını yapıp bu yasaklı ilaçları kullandılar ve hala devam ediyorlar. Bizim epifiz bezimiz hapı yutmuş ne yazar. Onca özel hastahane ve doldurulacağına dair sözler verilen şehir hastaneleri yapıldı bırakın efendim böcek ilacı yapma sanatında bir dev olan bayerin ilaçlarını yuta yuta düşsünler hastahanelere, acı çekerek yahut morfinlenerek birer deney faresi gibi çekirgenin zıplayacağı son sefere şahitlik etsinler. Kafamızın içinde süs diye taşıyacaksak beynimizi, beyinsizliğimizin bedelini de elbet ödeyeceğiz. Sunulanlarla donatılan zihinlere ahkam kesmeye hiç gerek yok. Herkes kendi beyninden, vicdanından sorumludur. Hörmetler…

    • Onur Öztürk

      Merhaba, büyük markaların endeksinde olan sektörlerin güvenilirliğini şiir gibi sorgulamışsınız fakat ben yine de bilime inanmayı seçiyorum ve tavsiye ediyorum. Bilimin kendisi de değişkendir bundan dolayı dediğiniz gibi “herkes kendi beyninden, vicdanından sorumludur”. Benim yorumlarımı da değerlendirmek yine okuyana kalacaktır tabii ki. Burada sadece bir kaç önemli ek yapmak isterim, bunları da dikkate almanızı isterim. Öncelikle florür konusunda Amerika, İskandinav ülkeleri, İngiltere, Kanada ve Kuzey Kore gibi ülkeler bizde daha katılar. Bu ülkelerde ortalama olarak halkın içtiği içme suları florlanmaktadır ve bu oran %25-40 arasında değişmektedir. Genelde bu ülkelerde “florür” aleyhinde oluşan toplumsal kamplaşmaların temelinde etik olarak insaların içtikleri sularda istekleri dışında vücutlarında florür depolamalarıdır. Bu konuda yapılan kısıtlı (*) çalışmalar florürün epifiz bezine zarar verdiği, çocuklarda zeka geriliğine yol açtığı, uzun dönemde kanser için altyapı oluşturduğuna dair mevcuttur. Bu çalışmaların sayılarının az olmaları, epidemik olarak anlamlı olmamaları ve tekrarlanabilirliklerinin arkasında bir çok soru işareti olması sebebiyle genel olarak bunun dikkate alınması gerektiğini ama esas belirleyici kriter olamayacağı düşünülüyor. Bugün florürün dişler için en etkili sonuç verdiği mekanizmanın topikal yani direkt diş üzerine yapılan koruycu uygulamalar ve diş macunu ile eser miktarda almak olduğu bulunduğu için Dünya Sağlık Örgütü gibi bazı dernekler topikal uygulamaların öncelik alınmasını salık veriyorlar. Bu konuda toplumların florür karşısındaki tartıştığı konular sistemik alımıyken diş macunu ile alınması değildir. Maalesef ülkemizin klasik hastalığı olan “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” burada da bizleri bulduğu için, konu hakkında gerçek anlamda bilgi sahibi olmayan internet gezginlerinin insanlara toplum sağlığı konusunda salık vermeleridir (sizi tenzih ediyorum). Okuyacağınız yabancı kaynaklardaki kaygıların içme sularının yüksek oranlarda florür eklenmesi ile olduğunun, bu kaygıların diş macunundaki oranlarla ilgili olmadığını göreceksiniz. Ayrıca yine de florürlü ürün kullanmak istemeyen hastalarıma da benim tavsiyem içeriğinde yüksek oranda xylitol bulunan diş macunlarını kullanmaları yönünde olacaktır, en azından tükürüğün kendi kendini onarmasını tetikleyecek bir mekanizma ile desteklemek faydalı olacaktır. Katkınız için teşekkür ederim.

  • Zeyzey

    Rica ederim. Tenzih etmeseydiniz de gurur meselesi yapmazdım. Zira internet çöplüğünde yeterince bulandırılan kafalarımız konusunda bir itirazım yok. Who ve benzeri küresel çapta iş gören kurumlara ve yaptıkları işlere saygı duyamıyorum lanse ettikleriyle arka planda yaptıkları bağdaşmıyor. Bunu anlamak için internette saatlerce komplo teorileriyle vakit geçirmeye yok. Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız her ürünün yan etkileri olmak zorundaymış gibi davranmayı bıraksak bizler için daha iyi olur diye düşünüyorum. Keşke kaygılarımız florürle sınırlı kalsaydı. Aşmak zor olmazdı. Bilime-bilimselliğe ziyadesiyle inanıyorum. Bilirsiniz güvenmek çok başka bir boyuttur; insana yeterince iyi hissettiren. Sıkıntı; hissetmiyoruz. Yani güvenmiyoruz. Araştırmaya çalışmamız, kafalarımızın bulanması bundandır. Neye inandığımız, güvendiğimiz ve savunduğumuz bilinç(bakış açımız) ve sorumluluğumuz dâhilindedir elbette. Doğrudan şahsınızı-işinizi eleştirmek gibi bir niyetim yoktur. Haddim de değildir. Öyle hissettirdiğim için geri dönüş yapma gereği duyduysanız affola. Yazdıklarımı iki ayın ardından okuyunca biraz duygusal bir yaklaşım olduğunu kabul ediyorum. Bilinçsizce ise size göre, bu ancak egomu incitir. Vakit ayırıp geri dönüş yaptığınız için ayrıca teşekkür ederim. Iyi çalışmalar efem.

    • ezgialtinel

      Zehra hanım tekrar merhaba, öncelikle güzel katkınız için ben teşekkür ederim, keşke herkes sizin kadar duyarlı olabilse. Yediklerimizi, içtiklerimizi ve bunları bizlere sunanları araştırabilsek, doğru soruları sorabilsek… Global kurum ve kuruluşların güvenilirlikleri konusunda belli noktalarda ortak kaygıları taşısak da bazı noktalarda referanslara ihtiyaç duyuyoruz ve bu referansları koyulmasının arkasında da genellikle birçok bilimsel çalışma ve yayın bulunmaktadır. Flor konusundaki bilgi kirliliğinde zirveye ulaşmış durumdayız maalesef ve bu konuda güzel ülkemde bu konuyu çok güzel anlatacak ve bilgi düzeyi konusunda dünya çapında insanlar olmasına rağmen, medyatik ve maalesef bilgisiz insanlar bunların sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar, bu durumda da sürekli olarak ‘beslenme ve tüketilen ürünlerin yan etkileri’ ile bombardımana tutulmuş olan tüketici ise darmadağın oluyor. Madalyonun diğer yüzünde ise, zaten ağız diş sağlığı konusunda ülkecek yerlerde sürünen bilgi ve bakım becerilerimizin üstüne bir de koruyucu faktörlerin eksikliği ile biz kliniklerde asıl olumsuz sonuçları gözlemlemekteyiz.

      Katkınız için tekrar teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

      Dişhekimi Onur Öztürk

  • Emine POLAT

    sormak istediğim bir husus var onur bey dış minesini korumaktan ve asinmasina sebep olacak durumlardan bahsetmissiniz bunun için teşekkür ederim.Fakat asindiktan sonra tedavi süreci nasıl işler.Bu asinmaları gidermek mümkün mudur.Asinmanin dis eti çekilmesiyle ilgisi varmi.Bilgi verirseniz sevinirim

    • Onur Öztürk

      Emine hanım merhaba, aşınmalar ileri boyutta değilse ya da sebep olan etkenleri ortadan kaldırabilecek isek bu durumda diş minesini koruyucu vernikler ya da doğru fırçalama yöntemleri, beslenme şeklinizin düzenlenmesi, asidik içeceklerden uzaklaşılması, diş sıkmanınb önüne geçilmesi, abraziv olmayan diş macunu gibi etkenlerle diş aşınması sürecini durdurmaya ya da çok yavaşlatmaya gayret ediyoruz ama diş aşınmaları belli bir seviyeyi geçmiş ise bu durumda diş aşınmasının aşırı ilerlememesi ya da aşınan yüzeylerden diş çürüğü veya başka sorunların doğmaması için dolgu yapmak veya porselen kuron vb ile restore etmek gibi çözüm yollarına gidebiliyoruz. Diş eti çekilmeniz varsa bu bölgeler aşınmaya karşı daha hassastır, kök yüzeyi (sement) bölgesi diş minesi kadar sağlam ve güçlü değildir, bunun yanı sıra çok sert ve yatay hareketlerle diş fırçalamak da diş eti bölgesi (kole) de hem diş diplerinde aşınma hem de diş eti çekilmelerine yol açabilir. Bunların tamamını daha sağlıklı değerlendirmek için muyene eşliğinde doktorunuzun değerlendirmesi ve size tavsiyelerde bulunup gerekirse tedaviler için adım atması daha doğru olur.

  • Birsen sakarya

    Onur bey dis sorunumla ilgili arastirma yaparken size ulastım..üst sağ dıslerim önce burnuma ve gozlerime kadar ulasan ağrı hassasiyeti yaptı…dişcim gece sıkkmaktan kaynakli olacabilecegini soyledi ağızlik yapti..1 aydir falan kulladim ama şimdi de hem ust dudadım hem de dıs etlerim cok aciyor konusamiyorumbile..ne yapacagim nasil bir tedavi uygulanabilir..

    • Onur Öztürk

      Birsen hanım merhaba, öncelikle geçmiş olsun. İlk probleminiz diş sıkma kaynaklı olabilir, bunu muayene etmeden değerlendiremem, ikinci sorununuz ise yapılan plağın kenar veya köşesinin baskı yapmasıyla olmuş olabilir. Bu da ufak bir düzeltmeyle gider ama dişhekiminize uğramanız gerekir. Ayrıca ilk sorununuz da devam ediyorsa tekrar röntgen çekilerek detaylı değerlendirilmesini öneririm.

  • Baran Ocak

    Şeker tüketmekten aşınmış diş mineleri, iyi bir bakım ve şekeri kesmeyle eski sağlığına kavuşur mu?

    • Onur Öztürk

      Merhaba aşınmış diş minelerinin “daha fazla aşınmasını engellemek için” şeker tüketimini kesmeniz ve iyi bakım yardımcı olacaktır ama süreci geri çevirmeyecektir. Kullandığınız diş macununun abraziv (aşındırıcı) olmaması, asidik tüketime azami dikkat etmeniz ve yumuşak fırça ile az aşındırıcı bir diş macunu kullanmanız dişleriniz için hayati önem taşır, uzun dönemde.

  • Aşınan Mine

    Merhabalar,
    Aşınmış ve çatlamış bir diş minesine sahibim.
    Bu diş minesinin eski haline gelme şansı var mıdır? Yoksa her 6 ayda bir cilalama ya da bond uygulaması mı yapılması gerekiyor.
    Teşekkürler.

    • Onur Öztürk

      Merhaba, düzenli olarak diş hekiminde temizlik ve cila bence yeterlidi, özel bir sorun yoksa bondinge gerek yoktur Tekrar mine yapımını tetikleyecek bazı jeller vb kullanılabilir.

  • Alper YILDIZ

    Merhaba Onur Bey,
    Çok kıymetli bilgi paylaşımınızdan dolayı teşekkürler.
    Aşındırıcı olmayan diş macunu nu nereden anlayacağız peki.

    • Onur Öztürk

      Alper bey merhaba, diş macunlarının aşındırıcılıklarını RDA değerlerinden anlarız, bu değerler maalesef her diş macununun üstünde yazmaz. Alacağınız diş macununun RDA değerine internetten bakabilirsiniz. Fikir vermesi için ABD’de satılan macunların RDA değerlerinin bir listesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz, bir kısmı Türkiye’de de marketlerde bulunduğu için fikir verecektir.

      https://www.williamsonperio.com/wp-content/uploads/2014/07/Toothpaste-Abrasiveness-Ranked-by-RDA.pdf

  • Sevcan

    Mrb kök disisimi çektirdim bir hafta olmasına rağmen kapanma olmadı sissetli ağrılarım devam etmekte ve diğer dişlerime vuruyor ağrısı sızlama şeklinde sizce normal mi doktoruma göre normal ama bana hiç normal gelmiyo aşırı bi ağrı var. ve antibiyotiklerim bitmesine rağmen

    • Onur Öztürk

      Sevcan merhaba, diş çekimi sonrası hassasiyet bazen devam eder ve çekim yaralarının kapanması uzun sürer. Yine de doktorunun kontrol etmesi ve gerekirse bir röntgen çekilmesi iyi olur.

  • Özlem

    Merhabalar Onur Bey ön iki dişimin uçlarında şeffaflaşma var bunun tedavisi var mıdır? Eski haline dönebilir mi tedavi ile ?

    • Onur Öztürk

      Özlem hanım merhaba, muayane etmek gerekir, renklenme ise temizlenebilir, diş mineninizin aşınması vb bir durum ise buna yönelik önlem almak gerekir.

  • sümeyye

    merhabalar; öncelikle yazınız çok bilgilendirici. Bilginize sağlık.
    Ben oralb’nin elektrikli diş fırçasını kullanıyordum ( https://www.watsons.com.tr/p/oral-b-genius-pro-8900-sarjli-dis-fircasi-2li-avantaj-paket-28018 ) . yaklaşık 3 ay sonra dişerimde hassasiyet hissetmeye başladım. Su dahi içerken hafif sızlıyor. Şu an manuel fırçaya dondüm. Bu elektrikli fırçalar sebep vermiş olabilir mi?
    Not: Asitli, şekerli gıdalar kesinlikle tüketmiyorum. bal pekmez gibi doğal tatlandırıcılar kullanıyorum. dişlerimi günde 2 defa düzenli fırçalıyor ve diş ipi kullanıyorum. ağız gargarası ayda 1 defa falan yapıyorum.
    diş macunum: spalt aleoveralı yada eyüp sabri tuncer misvak özlü. (ikiside florürsüz)
    diş ipim: oralb mumlu.
    gargara: splat active

    • Onur Öztürk

      Sümeyye hanım merhaba, öncelikle geçmiş olsun, klinik tecrübelerimiz ve bilimsel çalışmalar bize elektrikli diş fırçalarının normal diş fırçalarından daha fazla diş aşınması / hassasiyetine yol açmadığını gösteriyor. Aklıma gelen elektrikli fırçayı doğru kullanmıyor, fazla ya da yanlış bastırıyor olabilirsiniz. Bunun için doktorunuza danışmanızı öneririm. Tüm bunlardan bağımsız olarak diş sıkması, gıcırdatması vb bir durum da diş hassasiyetinizi arttırmış olabilir. Son olarak tavsiyem hassasiyetiniz de varsa, kesinlikle florürlü diş macunu kullanmanız olur. Florürsüz macun kullanarak sürekli olarak dişlerinizi koruyucu / remineralize edecek etken bir maddeden mahrum bırakıyorsunuz.

  • Sona

    Merhabalar. Ben çok sert gıda ısırdıktan sonra ön 2 kesici dişimde çatlak oluşdu. Bir dişim rahatsızlık vermiyor lakin diğeri eskisi gibi değil, hassasiyyet veriyor ve rahatsız ediyor fakat sanırım mikroçatlak. Her hangi bir şekilde bu çatlak kendi kendine iyileşib zaman içerisinde kapana bilirmi? Bunun için ne yapmalıyım?

    • Diş hekimi Onur Öztürk

      Merhaba, evet çatlaklar zaman içinde remineralize olarak kapanabilir ama bunu şansa bırakmamanızı, işlem yapılmasa bile diş hekiminize göstermenizi tavsiye ederim, bunun dışında florürlü diş macunu kullanmanız, asitli gıdalardan kaçmanız süreci hızlandıracaktır.

    • Berna

      Merhaba bende de benzer bir durum var da, şu an nasıl acaba dişleriniz. çatlaklar geçti mi

    • Berna

      Merhaba bende de benzer bir sorun var da, sizin çatlaklarınız geçti mi?

  • Samsa

    Süt dislerimin üst kısmı cukur olmustu sonra cukur büyüdü ve ici kahverengi oldu simdi sallanıyor bi ısırık alsam kırılacak ne yapmalym? Tedavisi nedir?

  • Çiğdem

    Merhabalar. Ön dişlerimin uç kısımları yaklaşık 2-3 mm saydamlaştı. Biraz geç fark ettim. Bu durum tedavi ile eski haline dönebilir mi? Korona sürecinden dolayı hekime de gidemiyorum. Kullandığım diş macunu oralb nin diş eti ve diş misesi pro onarımı ve oralb nin şarjlı diş fırçasının yumuşak başlığını kullanıyorum. İlerlemesinin önüne nasıl geçerim. Dişlerimin uçlarında tırtıklanmalar oluştu. Ne yapmam gerekir, bu durumun tedavisi nedir?

    • Diş hekimi Onur Öztürk

      Çiğdem hanım merhaba, anladığım kadarıyla bu kronik bir aşınma ya da renklenme, ani bir kırık vb gibi durmuyor, doktorunuzla bir konuşarak acil hasta kabulleri varsa gidebilirsiniz ya da az bekleyip gittiğinizde önce bir temizlik aşınmalar için de diş sıkma önleyici tedbir ya da aşındırıcılara karşı dietinizi yönlendirmeyi önerecektir doktorunuz.

  • Ahmet

    Yahu misvak var mis gibi ne bu kadar kastınız :))

    • Diş hekimi Onur Öztürk

      Erozyona nasıl faydası oluyor peki? 🙂

  • Sümeyye

    Meraba onur bey on iki dişimde aşınma var cok yeni randevu almaya çalıştım ama dolu göründüğü için randevu veremiyorlar acaba acile gitsem herhangi bir işlem yapilir mi yeni oldu bu aşınma cok belirgin degil ama ilerlemesinden korkuyorum bir de eski haline dönebilir mi nasıl bir tedavi uygulanır

    • Diş hekimi Onur Öztürk

      Sümeyye hanım merhaba, aşınma genelde uzun vadede gerçekleşen kronik bir problemdir, çoğunlukla da acil kategorisinde değerlendirilmez. Diş kırıkları daha acil sorunlara yol açabilirken aşınmalar kapanış bozuklukları, diş sıkma vb sorunlardan dolayı orta – uzun vadede sorunlar yaratırlar. Diş yapınız uygunsa en uygun ve hızlı bir şekilde çözmek için genellikle kompozit dolgu öneriyoruz, doktorunuz değerlendirip hem restore edebilir hem de buna yol açan sorunların ilerlememesi için size tavsiyelerde bulunabilir ya da bazı apareyler önerebilir.

  • Emre Ozkurt

    “Florür: Florür diş çürüklerini tedavi etmez. Amerikan Diş Hekimleri Birliği Temmuz 2009 Journal’a göre suların florür içerip içermemesi çocuklarda diş çürüğü miktarını etkilemiyor. Florür tehlikelidir. Suları florlemede kullanılan florürün çoğu gübre endüstrisinin toksik atığıdır. (1) Çevre Koruma Ajansı Çalışanları Birliği (Environmental Protection Agency’s Employee Union) üyesi 1500 bilimadamı, avukat, mühendis ve profesyonel çalışanlar suların florlenmesine karşıdır. Bilimsel veriler kontrol dışına çıkan florüre maruz kalmada artışa, florür sindirmenin diş sağlığı açısından faydasının olmadığına ve bu sindirimin insan sağlığına zararına dikkat çekmektedir.(2)

    Florür bir enzim ve hormon inhibitörüdür. Sindirim sistemi yanısıra sinir sistemini de etkiler. Florür kırılgan kemik ve dişlerin ana sebebi olmanın yanısıra, diş minesinde beyaz, açık gri veya kahverengi lekelere yol açar. Florür diş minesinin doğal oluşumunu bozar. Fluorapatite olarak daha kırılgan, sahte bir diş minesi yaratır. Bu sahte diş minesi normal diş minesine göre diş çürüklerinden uzun vadede daha iyi koruma sağlamaz. Bakterilere karşı kuvvetli bir bariyer diş çürüklerini önlemez, esasta mineral açısından zengin beslenme alışkanlıkları dengeli bir vücut kimyası yaratarak kemiklere ve dişlere gereken sağlamlığı kazandırır. Amerika’da suların florlanması yaygınken, Avrupa’nın büyük kısmında bu uygulama yapılmıyor. Diş çürüklerini florlu diş macunu kullanmadan, dişlerimizi dişçide florlu macunla temizletmeden, kalsiyum, fosfor, yağda çözülen vitaminlerce zengin besinleri tüketip, mineralce eksik yiyecekleri tüketmeyerek doğru beslenme ile önleyebilir, hatta tedavi edebiliriz.” Diye bir yazı okudum bu yüzden flor kullanmayı kestim zaten içme sularımızda yeterince var yeşil çay da tüketiyorum sizin düşünceleriniz nedir (ek olarak portakal,pekmek,mandalina gibi meyve ve macunlardaki şekerler çürüğe yol açar mı ?) ?

    • Diş hekimi Onur Öztürk

      Bu bilgileri okuduğunuz siteyi araştırdım, “doğal” olarak satılan başka bir diş macunu pazarladıklarını gördüm. Orada yazdıkları bilgiler bilimsel olarak yok, öyle bir çalışma yok çünkü 🙂 Lütfen her okuduğunuza inanmadan önce araştırın, bu kısmı sizin için yazmadım tabi. İçme sularında florür bulunmaz ya da eser miktarda vardır, diş minenizi korumak için gereken miktarı en doğru florürlü diş macunundan alabilirsiniz. Şekerin her türü çürüğe yol açar evet.

Yorum Yaz

Devamını oku:
Diş İpi Kullanmak ya da Kullanmamak

Öpüşmenin Zararları ve Yararları

Kapat
Bu sitede verilen bilgiler tanısal,teşhis veya tıbbi öneri amaçlı olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır, sonuçları için hiç bir sorumluluk kabul edilemez. Tedavi edilmesi gereken bir hastalığınız var ise veya olduğunu düşünüyorsanız, konusunda uzman bir hekime başvurunuz. www.onurozturk.com 'da verilen bilgiler hekim muayenesi yerine geçmez. Diş hekimi Onur Öztürk’ e ait olan www.onurozturk.com internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Sahibinin izni olmadan siteden hiçbir kopya yapılamaz. Kopyaların kullanımından dolayı sorumlu tutulamaz.