David Bowie, özellikle de 70’ler ve 80’lerde popüler müzik piyasasında tartışmasız çok büyük bir figürdü. Kendisinin giydiği kıyafetlerden saçına ve makyajına kadar her detayı ile aykırı olan imajının insanların dikkatini özellikle çeken bir parçası da çarpık dişleriydi.
Fakat Bowie,1990’ların başında geçirdiği bir dizi diş estetiği operasyonu ile, kendine has o çarpık dişlerini yeni bir dizi diş ile değiştirdi.
Alman bir ressam ve heykeltıraş olan Jessine Hein, Bowie’nin kendine has görüntüsünden esinlenerek, şarkıcının doğal dişlerinin bir örneğini yeniden yarattı. Bu yazımda, Hein ile hazırladığı diş modeli ve güzel dişleri nasıl algıladığı hakkında yapılan, ilginç olduğunu düşündüğüm bir röportajı paylaşmak istiyorum…
– David Bowie’nin dişlerini yeniden yaratma fikri aklınıza nereden geldi acaba?
David Bowie’nin dişleri kendisine dair her şeyde olduğu gibiydi; farklıydı! Estetik olarak standart olmayan, mükemmellikten uzak olmalarına rağmen kendisinin acayip fikirleri ve olağanüstü varlığı ile bir bütün olarak kabul edilebilecek vurucu bir güzelliğe sahiptiler. Gülüşü; kendisini daha gerçek gösteren bir kusurdu, ve tereddüt etmeden taşınan kusurlar insanlarda sempati uyandırırlar. Bowie, birçok kişi için bir rol modeliydi ve bence dişleri de bu kimliğine katkıda bulunuyordu. Bowie’yi Bowie yapan; çok yönlü yeteneği, ikonik stili ve karşılaştırılamayacak vücut yapısı ile birlikte, kendi etrafında yarattığı değişik evrenlerdi. Bunlar beni her zaman etkilemiş ve ilham vermiştir.
Dişler çok uzun bir zamandır beni inanılmaz derecede büyülüyordu, ve ben de hayran olduğum dişleri yakından takip ediyordum. Bundan dolayıdır ki, Ziggy Stardust’ın eski dişlerini kaybettiğinin de farkındaydım. Dişler, insanlar arası iletişimin ayrılmaz bir parçasıdır. Onlar, kaçınılmaz olarak; gülmek, konuşmak, bağırmak ve tabii ki şarkı söylemek ile yakından alakalıdırlar. Bowie bize o çarpık dişleri arasından şarkı söylüyordu ve bu büyüleyiciydi! Bu yüzden, Bowie’nin eski dişlerine olan nostaljik özlemim artmaya başladı ve böylece, heykel fikrinin aklımdaki ilk tohumları da atılmış oldu.
– Daha önce diş hekimliği ile alakalı, bir diş modeli ya da dizaynı yapmanıza ilham verebilecek başka sanatsal bir projeniz var mıydı?
Geçmişte, bir diş laboratuvarında küçük projeler yapmıştım. Kolyem için dişten bir kolye ucu -ki yaptığımdan beri takıyorum ve hiç çıkarmadım- ve adını Tooth Nuckles olarak adlandırdığım bir başka heykel. Bu projeler sırasında edindiğim bilgi ile bu replikayı gerçekte nasıl yapabileceğime dair de bir fikir edinmiş oldum.
– Sizce kalıplara uymayan yapısıyla beğeni kazanan David Bowie’yi çarpık dişlerinden “kusursuz” Hollywood gülümsemesine yönlendiren şey neydi?
Bireyselliğin öncülüğünü yapan, “başka rollere girme” eğilimi gösteren sanatçıların ilk örneklerinden olan Bowie’nin ağız yapısını “normalleştirme” çabasını kayda değer bulduğumu söylemeliyim. Bu, ilk başta mantığa aykırı gözüküyordu. Oysa ki dişsel değişiklikleri, görüntüsü ve müziğindeki değişimlerle paraleldi. Gelişiminin bir parçasıydı ve sanıyorum ki öyle herhangi bir tercih değildi. Tıbbi bir müdahale gerektiğinde daha doğal bir görünüme sahip olmaktansa, Hollywood vari bir dizi diş yaptırmış olması özel bir seçimdi… Yoksa David Bowie gibi birinin ağzının iç tasarımını kendi isteğiyle tamamıyla başkasının ellerine bırakmış olmasını düşünemiyorum bile… Bu yüzden, sahip olduğu o inci gibi dişlerinin, kariyerinde varmış olduğu yeni bir safhayı cüretkar bir şekilde gözler önüne sermek istemesi olarak yorumluyorum. Belki de toplumun güzellik takıntısına bir gönderme olarak algılanabilir: “Düzene uygun bir mükemmeliyet mi istiyorsunuz? İşte, istediğiniz oldu!”. Bu dönüşüm onun gelişiminin bir parçasıydı- kalbi kocaman, uzaydan gelmiş bir kahramandan, bir dünya starına olan dönüşüm. Benim heykelim de bu konuyu vurgulamak ve aynı zamanda bir zamanlar dünyaya düşmüş çarpık dişli bu mucizenin o muhteşem dönemine saygı gösterisinde bulunmak istiyor.
– David Bowie’nin dişlerinden hoşnut olmadığına ve bu yüzden kozmetik diş tedavisi görmüş olabileceğine inanıyor musunuz? Belki de çarpık dişleri -çoğu insanda olduğu gibi- ona acı veriyordu?
Ortodontik tedavinin insanın kendine olan özgüvenine nasıl iyi gelebileceğini anlıyorum; çünkü ben de gençlik yıllarımda dişlerimin düzgün sıralanması için yıllarca tedavi gördüm. Üst çenemde dört dişim eksik. Düzgün çiğneme konusunda yaşadığım sorunlar dışında, bir de üstüne korkunç bir vampir gibi gözüküyordum. Ergenlik döneminin o zorluk çıkaran bölümünde garip görünüşlü dişlere sahip olmak bana pek de yardımcı olmuyordu. O zamanlarda, farklı olmanın yarattığı güzellikten pek haberdar değildim, çünkü çekingen bir genç olarak okulda ümitsizce var olmaya çalışıyordum. Oysa ki, şu an, standartlara uymayan dişlerin değerini biliyorum. Onların insan yüzüne getirdiği çeşitliliği ve karakteri çok seviyorum. Günümüzde, neredeyse her gencin farklılıklarını, yalnız estetik nedenlerden ötürü, değişik diş tedavileri ile düzeltmeye çalışmalarını oldukça üzücü buluyorum. İçlerinden bazılarının, ileride, gençliklerinde sevmedikleri o karakteristik ve doğal görünümlerine sahip olabilmeyi dileyeceklerini düşünüyorum. Ayrıca, Bowie’nin eski dişlerinden öz güven ile bahsettiğini de duymuştum. Ona göre iyi göründüklerini belirtmişti. Yani, hayır; zamanında dişlerini rahatsız edici bulduğunu düşünmüyorum. Hatta aksine, çarpıcı bedeninin bu dünyadan olmaması ile övünen bir adamdı.
– Heykeliniz ile ne yapmayı düşünüyorsunuz? Koleksiyoncular ya da şarkıcının hayranları tarafından heykeli satın alma teklifleri alıyor musunuz?
Heykel şu an benimle birlikte, ve bir sergide görücüye çıkana kadar da öyle kalacak. Geliştirmek için biraz daha zamana ihtiyaç duyduğum, yapım aşamasında olan değişik birçok heykel ve resim projem bulunuyor. Projeler sona erdiğinde, yeni parçalar ile birlikte David Bowie’nin diş heykelini de sergilemeyi düşünüyorum. Heykeli satın almak isteyen potansiyel müşteriler benimle iletişime geçtiler. Ancak heykel şu an satışta değil, çünkü gösterimde sergileme seçiminin bende kalmasını istiyorum.
Toplumun dayattığı güzellik algısına karşı olan Hein’in haklı olduğuna, bugün estetik diş hekimliği endüstrisinde bir çok kanaat önderi de katılmaktadır. Günümüzde modern estetik diş hekimliğinde kullanabildiğimiz ışık geçirgenlikleri çok yüksek olan ve mekanik özellikleri diş dokularına benzeyen porselenlerle, kişiye ve yüze özgü gülüşler ortaya çıkarabilmekteyiz. Belki 90’ların başı değil de günümüzde yaşasaydı ve dişlerini düzelttirmek için şimdi bir işlem yaptırabilecek olsaydı, David Bowie’nin seçimi de farklı olabilirdi…
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
- Dişler Ne Zaman Fırçalanmalıdır?
- Milattan Önce 7000 Yılından Günümüze Diş Fırçasının Tarihi ve Misvağın Yeri
- Bebeğinizin Dişlerini Fırçalamak: Ne Zaman Başlanır, Nasıl Yapılır ve Daha Fazlası
- Diş Fırçanızı Temiz Tutmanın 5 Yolu
- Ağız Sağlığı: Elektrikli Diş Fırçaları Gerçekten Daha Mı İyi
- Dişinizi Fırçalamak İçin Kötü Bir Zaman Gerçekten De Var Mı?
- Diş Fırçası Hakkında Bilmeniz Gerekenler
- Klasik Mi Yoksa Elektrikli Diş Fırçası Mı?
- Diş Fırçalarındaki Gizli Tehlike
- Elektrikli Diş Fırçası Kullanmanın Avantajları
- Çocuğunuzun Dişlerini Fırçalaması İçin 8 Tüyo
- Çocuğunuza Diş Fırçalamayı Sevdirmenin Yolları
- Dişlerinizin Zarar Görmemesi İçin Diş Fırçalama Nasıl Yapılmalıdır?