Ağız Sağlığı: Sistemik Sağlığınız ve Ağız Sağlığınızın Genel Sağlık Durumunuzla İlişkisi
Ne kadar sağlıklısınız?
Bir çok insan düşündüğü kadar sağlıklı değildir maalesef. Kilo, tansiyon, kolesterol, vücut kitle indeksi ve daha birçok sayısal değer sağlık için birer ölçüt olsa da, başka faktörler de vardır. Bunlardan biri de bugünün konusu olan, birçok insanın göz ardı ettiği bir konu: “dişleriniz ve sistemik sağlığınıza olan etkileri” dir.
Konu “iyi sağlık” konseptine geldiğinde, sağlıklı bir vücut ve yaşam tarzı için yapılabilecekler hiç de az değildir. En çok bilinen öneriler genelde standart ve sağ duyu çerçevesindedir. Bunlar düzgün bir diyet uygulama, düzenli egzersiz yapma, stresi azaltma, uyku düzeni oluşturma, vitamin takviyesi ve tabi ki düzenli doktor kontrolüdür.
“Diş hekiminize düzenli olarak görünün” maddesini de bu listeye eklemek istiyorum. Çünkü dişleriniz genel sağlığınızı etkileyebilir ve etkileyecektir de.
“Ağız diş sağlığım genel sağlığımı nasıl etkileyebilir?” diye sorabilirsiniz.
Bu sorunuzda haklısınız da, çünkü yüzeysel olarak bakıldığında, bir diş problemi yalnızca ağız bölgesiyle sınırlı bir problem gibi görünmektedir fakat problemler o bölgede başlasa da vücudumuzun diğer bölgelerini de etkileyecektir.
Düzgün bir ağız bakımı oldukça önemlidir ve şiş, kanayan diş etleri, kötü ağız kokusu, ağızda acı tat gibi semptomlar daha büyük sorunların habercisi olabilir. Diş çürüğü basit bir diş hassasiyetinden çok daha fazlasına sebep olabilir. Doktorlar kötü ağız hijyeninin saçlarda zayıflama, bakteriyel enfeksiyonlar, kalp ve solunum yolu problemleri, diyabet, kanser ve Alzheimer Hastalığı gibi birçok sistemik sorunla bağlantılı olduğunu düşünmektedirler. Bir başka deyişle, ağız bakımının kötü olması, zarar verici, hatta ciddi riskli sonuçlar doğurabilmektedir.
Peki bu nasıl oluyor? Ağzımızın, vücudumuzun kapısı olduğunu ve aynı zamanda yiyecek, içecek, ilaç vb. almamızın öncelikli yolu olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Ağız ayrıca bakteriler için de bir giriş yoludur. Ağız ortamında bakteri artışı, enfeksiyonun kan dolaşımına karışıp ve tüm vücuda yayılmasına sebep olabilir. Böyle bir durumda vücudun enfeksiyonla savaşması çok daha zor olacaktır.
Bu bakteriler asit reflü gibi farklı problemlere de yol açabilmektedirler. Reflü sonucu asit dişlere zarar vererek onları aşındırmaktadır. Bu kısır döngüde ağızdaki bakteriler asit reflüye sebep olmakta, artan asit dişleri zayıflatmakta, böylece bakteriler fazlalaşmakta ve asit reflü artmaktadır. Ayrıca, daha büyük hastalıklara duyarlılığın artmasına sebep olabilecek ve daha ciddi hallerde erken ölümlerle sonuçlanabilecek olan oral kanserlerle ilgili de endişeler vardır.
Tüm bunlar oldukça korkunç görünüp paniğe sebep olsa da, bu problemlerle baş edebilmek için çok basit bir çözüm bulunmakta: Dişlerinizi fırçalayın, diş ipi uygulayın ve düzenli kontroller için diş hekiminizi ziyaret edin. Bu işin temel önerileri bunlar olsa da her bireyin ağzı ve ağız florası, dengesi farklıdır. Sizin için en uygun ağız diş bakımı önerilerini diş hekiminiz size göre önerecektir, ayrıca bakım dışında diyetinizde de dikkat etmeniz gereken unsurlar vardır.
Diş etlerinin uzun süre şiş ve kanamalı olması herhangi başka bir sağlık problemiyle eşdeğerdedir. Nasıl inatçı bir soğuk algınlığını veya uzun süren, keskin göğüs, kol veya bacak ağrılarını göz ardı etmeyeceksek, aynı dikkat ve özeni ağzımız için de göstermemiz gerekmektedir. Sonuç olarak, eğer ağzımızda iki hafta içerisinde kendiliğinden geçmeyen yara, ağrı veya rahatsızlık varsa, o zaman daha büyük bir sağlık problemimiz olabilir. Bunun için vakit kaybetmeden diş hekiminizi görmeniz gerekir.
Ağız bakımı düzenli olarak yapıldığı sürece gerçekten basit bir işlemdir. Yılda en az iki sefer diş hekimi kontrolü, herhangi bir büyük problemin gelişiminin kontrol edilmesi veya önlenmesinde büyük bir öneme sahiptir. Eğer bir problem gelişirse, çoğu durum basit bir temizlik veya özel diş macunları ile tedavi edilebilmektedir. Daha ileri durumlarda çözüm, dolgu uygulamaları, diş protezleri veya implant uygulamaları vb olabilir.
Dişlerinizi (dolayısıyla vücudunuzu) sağlıklı tutmanız için unutmamanız gereken en önemli şey şeker veya yüksek asidik içerikle doldurulmamış; doğal meyveler, sebzeler ve buğday ürünleri içeren gıdaları tüketmektir. Günde en az 2 defa diş fırçalamak da çok önemlidir. Bu, her an elinizde bir diş fırçasıyla gezmeniz anlamına gelmiyor tabi ki; fakat diş ipi kullanmak veya en azından yemek sonrası suyla gargara yapmak yemek artıklarının birikmesini ve serbest dolaşan şekerin ağızda tutunmasını önlemek açısından gereklidir.
Sağlıklı dişlere sahip olmak büyük oranda düzgün bir ağız hijyenine ve düzenli diş hekimi kontrollerine bağlıdır. Sadece daha güzel bir gülüş ve ferah bir nefes sağlamakla kalmaz, istenmeyen her türlü bakterinin vücuttan uzak durmasını da sağlar.
Gülümsemeye devam edin!
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
- Dişler Ne Zaman Fırçalanmalıdır?
- Milattan Önce 7000 Yılından Günümüze Diş Fırçasının Tarihi ve Misvağın Yeri
- Bebeğinizin Dişlerini Fırçalamak: Ne Zaman Başlanır, Nasıl Yapılır ve Daha Fazlası
- Diş Fırçanızı Temiz Tutmanın 5 Yolu
- Ağız Sağlığı: Elektrikli Diş Fırçaları Gerçekten Daha Mı İyi
- Dişinizi Fırçalamak İçin Kötü Bir Zaman Gerçekten De Var Mı?
- Diş Fırçası Hakkında Bilmeniz Gerekenler
- Klasik Mi Yoksa Elektrikli Diş Fırçası Mı?
- Diş Fırçalarındaki Gizli Tehlike
- Elektrikli Diş Fırçası Kullanmanın Avantajları
- Çocuğunuzun Dişlerini Fırçalaması İçin 8 Tüyo
- Çocuğunuza Diş Fırçalamayı Sevdirmenin Yolları
- Dişlerinizin Zarar Görmemesi İçin Diş Fırçalama Nasıl Yapılmalıdır?